YILLARDIR, AK Parti’nin kalesi konumunda olan Kahramanmaraş’ta, 31 Mart yerel seçiminde alınan oy oranı nasıl ki; Yüzde 70’lerden yüzde 40’lara düşmüşse, 11 ilçe belediye başkanlığından ancak 3 tanesinin kazanılmasını da, doğru okumak gerekiyor.

Çok uzak değil, 8-9 ay önce yapılan Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde 5 milletvekili çıkarmış ve Cumhurbaşkanlığı içinde Sayın Erdoğan’a açık destek vermişti.

Peki, ne oldu da, 31 Mart’ta ibre birden tersine döndü?

  • Yeni seçilen Milletvekillerinin halktan uzak, burunlarından kıl almaz tavırlarından mı?
  • Teşkilat içerisinde; “Nasıl olsa kazanırız. Bu şehir Erdoğan’dan vazgeçmez” düşüncesi ile muhalefeti küçük görme sevdasından mı?
  • Halkı hakir görüp ve de küstürüp, Parti'den uzaklaştırılmasından mı?
  • Kadın kollarında gecesi gündüze katıp emek verenlerin değil, tepeden inme ithal aday belirlenip listeye yazılmasından mı? 
  • Hanefi Mahçiçek, Osman Okumuş ve Mehmet Fatih Güven gibi bu partiye yıllarını vermiş ve görevleri süresi içinde ilçelerine çağ atlatmış, halkın gönlünde taht kurmuş, 3 belediye başkanının bir anda yok sayılmasından mı?
  • Eski Büyükşehir Belediye Başkanı’nın 5 yıllık görev süresi içinde halktan kopuk, göreve gelirken verdiği sözleri yerine getirmeyip halka ve kendi personeline karşı kibir dolu davranışından mı?

Vesselam seçim sonuçları üzerinden sorunları say say bitmeyecek gibi.

★ 

Önceki gün koyu bir AK Partili dostumun telefonuma yolladığı mesajda;

“Bu yerel seçiminden ders çıkarılması gerektiğini, aksi takdirde bu kalenin düşeceğini, Milletvekillerinden çok Büyükşehir Belediye Başkanı olan Fırat Görgel’in bu 5 yıllık süreci çok iyi yönetmesi gerektiğini, AK Parti’nin bu şehirdeki kalesinin düşmesi o’nun icraatlarına ve yapacağı projelere bağlı olduğunu.” ima etmesi, ilk defa duyduğum cümlelerdi.

Özgüveni kaybolmuş hissi uyandırdı bende!

Sonuçlara bakınca haksızda sayılmaz yani!

Gelen mesaja; “Hayırdır Abim, isyanlardasın galiba” diye kızgınlık halini körüklemek adına fitili ateşleyince! 

Dökülüverdi, hem de ne dökülme!

Aynen şunları yazdı:

“Nasıl isyan etmeyeyim. Kaybedilen ilçelere bak. Elbistan, Ekinözü, Pazarcık ve Nurhak’ı CHP’ye, Türkoğlu, Göksun ve Dulkadiroğlu’nu Yeniden Refah’a, Çağlayancerit’i İYİ Parti’ye, kaptıran partimiz, Onikişubat, Andırın ve Afşin’i zoraki kazanıp Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı öyle elde ettik. Olası bir hezimeti yaşamaktan kurtulduğumuza sevinmeli ve bir an önce özüne, yani halkın Partisi olmak adına, alçak gönüllü olmaya, halkı kucaklamaya, halka tepeden bakmayı bırakıp fabrika ayarlarına dönmeye, dönülmediği takdirde, bir sonraki seçimde bu kalenin düşeceğini görmeye Kain olunmasına gerek yok!”

Çok net ve keskin cümleler yazan AK Partili dostumu hemen arayı verdim.

Dedim ki:

Siz yatın kalkın şükredin. Yeniden Refah Partisi’nin yöneticileri bu seçimde, halktan bu kadar destek alacaklarını bilseydi veya öngörseydi, mesela Onikişubat adayları MHP kökenli Fatih Ceyhan yerine sizin cenahtan sevilen bir ismi aday gösterseydi sonuç ne olurdu acaba?

Yutkundu cevap veremedi!

“Ne o dilini mi yuttun be Abim, cevap versene” deyince…

“Güldü ve malzeme arıyorsun değil mi yazmak için?”

“Yaz o zaman; B…. yerdik.!”

★ 

Bu konuşmasından sonra hemen Yeniden Refahlı bir Yöneticiyi aradım.

Lafı uzatmadan aynı soruyu sordum;

"31 Mart seçimlerinde halktan bu kadar karşılık bulacağınızı bilseydiniz veya öngörseydiniz Dulkadiroğlu adayı Mehmet Akpınar gibi sizin cenahtan bir ismi, Onikişubat adayı MHP kökenli Fatih Ceyhan yerine aday gösterseydiniz sonuç ne olurdu acaba?"

İçtenlikle cevap verdi;

“Sayın Abim, başka aday vardı da biz mi değerlendirmedik?”

Hemen cevabı yapıştırdım; "Bu seçimde aldığınız başarı ve halkın teveccühü karşısında bir sonraki seçimde aday bolluğu yaşarsınız."

El cevap; “Biz halkın içinden geliyoruz abim. Halkın sorunlarını duyurup, onların sesi olacağız. Bu şehir için Büyükşehir Meclisinde sesimiz gür çıkacak. Partimize halkın teveccühünün daha fazla olması için kazandığımız ilçe belediyelerinde şeffaf olacağız. Halkımız bize güvensin. Bir sonraki seçim gününü şimdiden iple çekiyoruz.”

★ 

Hem seçim sonuçları hem de bu iki görüşmeden çıkardığım sonuç şu;

AK Parti açısından bir an önce teşkilatlarda yapılanmaya gidilmeli, gerekiyorsa abi konumunda olan büyüklerden birinin il başkanlığına getirilmesi sağlanmalı, gösteriş meraklıları bay bayan fark etmez partiden ayıklanmalı, eskiden olduğu gibi özveriyle çıkar gözetmeden çalışmalı, aksi takdirde “Biz nerede yanlış yaptık” şarkısını çalmaya devem ederler.

Yeniden Refah açısından ise bu seçim bir diriliş olmuş gibi gözüküyor. Hiç ummadıkları bir başarı yakaladılar. Önemli olan bu başarıyı 5 yıl sürdürebilmekte. Türkoğlu, Göksun ve Dulkadiroğlu gibi ilçelerin Belediyelerini kazanmak onlara özgüven aşıladığı bir gerçek. Bir sonraki seçimde İl binası, aday adayı müracaatları ile dolup taşarsa şaşmamak gerek.

Ve son olarak kardeşim gibi gördüğüm Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan Fırat Görgel’e birkaç öneride bulunacak olursam.

Kardeşim Fırat; AK Parti açısından en büyük yük senin omuzlarında. Bir önceki Başkanın kaprisleri ve kibri yüzünden kırdığı kalpleri onarmak ve bir an önce ekibini kurup bu şehre büyük projelerle çağ atlatmak zorundasın.

Mesela kapıçam bölgesine 50 bin konutluk yeni bir şehir kurmak hayalin olduğunu biliyorum.

Kurulacak bu şehir için fabrikalarda çalışan asgari ücretli insanların düşük aylık taksitlerle her birinin bir ev sahibi olmak adına üye olacağını, bu sayede Onikişubat ve Dulkadiroğlu ilçelerinde yaşayan yaklaşık 200 bin ailenin bu yeni yerleşim yerine taşınacağını, şehrin trafik araç ve insan sayısı bakımından rahatlayacağını, kapıçamda kurulacak 50 bin konutluk yeni şehirden EXPO’ya kadar, Piazza'nın önünden gidecek üniversite kavşağından yol alacak raylı sistem ile büyük ölçüde ulaşım sağlanarak binlerce vatandaş, öğrenci kesiminin faydalanacağını, ailelerin çocuklarını alıp EXPO’ya taşınacağı ve eğlenebileceğini, bu projenin hayata geçmesi ile Tekke, Serintepe, Mağralı, Yörükselim, Fatihler, Devecilli, Batıpark, Kale dibi gibi eski yerleşim yerlerinin ivedilikle yeni imar planı hayata geçirilip depreme dayanıklı binalar yapılması, bu şehre yakışan bir stadyumun hayata geçmesi adına, gerekiyorsa Onikişubat ve Batıpark spor tesislerinden vazgeçilmesini, hele bir de Ahırdağı Dereli mahallesinin olduğu bölgeden tünel ile aşıp, Bertiz yöresinin bu şehre bağlanması ile oluşacak yüksek memnuniyeti ve Bertiz yöresinin imar planına dahil edilmesi karşısında bu şehrin deprem korkusunu yenmeye yönelik atılacak en büyük adım olarak görüyorum.

★ 

Büyük Projeler hayallerle gerçekleşir Fırat Başkan.

Bu hayalin sende var olduğunu biliyorum.

Önemli olan ilk adımı atmak.

Adın Fırat, Soyadın Görgel.

Adına yakışır bir şekilde Fırat nehri gibi çağlayıp akmak, bu şehri yaşanabilir bir şehir yapmak başlıca hedefin olmalıdır. Kaybedecek zamanın yok. 5 yıl dediğin çok çabuk geçer.

Diyeceğim o dur ki…

Ak be Fırat Başkan, Fırat nehri gibi ak!

Ak ki; Bir sonraki seçimde yüzün de aklar olsun.

AK Parti ve Yeniden Refah arasında yaşanacak tatlı ve dostça mücadelede kazanan Kahramanmaraş olsun.

Editör: Haber Merkezi