Daha önceki “Kudüs Ruhunda Buluşmak” adlı köşe yazımda aktardığım şu cümleleri tekrarlıyorum;
”İsrail’in 1967 savaşlarında kanla zapt ettiği toprakları ilhak etmesi dünya kamuoyunda asla kabul görmedi. Dünyanın tüm ülkeleri bu işgali yasadışı gördü ve bu durum hukuki olarak ta aynen böyle olmaya devam ediyor. BM’in 242 sayılı Güvenlik Konseyi’nde işgal devletinin fazladan yerleştiği toprakları derhal terk edip 67 sınırlarına çekilmesi kararı alındı. Bu karar birkaç kez daha tekrarlandı ve hala geçerli.”
21 Aralık 2017 de ne oldu?
BM Genel Kurulu'ndaki Kudüs oylamasında Trump'ın istemediği karar çıktı.
Türkiye'nin girişimiyle hazırlanan karar tasarısı kabul edildi. Oylamada 128 kabul, 9 ret ve 35 çekimser oy kullanıldı.
Oylamada; ABD, İsrail, Guatemala, Honduras, Marshall Adaları, Micronezya, Nauru, Togo, Palau ret oyu verdi.
Trump’un tehditleri karşılığını bulmadı, Türkiye’nin Kudüs konusunda asil ve büyük devlet olarak ortaya koyduğu tavır ve gayret meyvesini verdi. BM genel Kurulundaki tarihi oylamada 193 ülkenin güçlünün değil de, haklının yanında oy kullanması ve çoğunluğu karşısında ABD nin Kudüs kararı reddedildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Türkiye’nin girişimleriyle hazırlanan ve Trump’ın Kudüs kararını eleştiren Kudüs'ün statüsüne ilişkin karar tasarısının görüşüldüğü oturumda manidar konuşması çok etkileyici olup, büyük yankı uyandırdı.
Konuşmasında, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in Başkenti olarak tanımasını eleştiren Çavuşoğlu, bu kararın uluslararası hukuku hiçe saydığını vurgulamasının ardından, aklımızda kalan şu cümleleri doğrusu yüreklerimize kazındı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu şunları söyledi:
“Yasa dışı işgal devam ediyor ve Filistinliler en basit haklarını dahi alamıyorlar. Filistinliler sistematik şiddet ve ayrımcılığına maruz kalıyor. Bugün kullanılacak oy bize Filistinlilerin yalnız olmadığını göstermesi açısından önemlidir. Bugünkü oylama Filistin davasının hala bizim davamız olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Bu bağlamda, bugün adalet ve barış için sesimizi yükselteceğiz. Bugün, üç ilahi din için de kutsal sayılan Kudüs için sesimizi yükselteceğiz. Bugün farklı etnik grupların ve dinlerin bir arada yaşayabileceğini göstereceğiz.”
"Bu, bütün insanlığın görevidir"
Dünyanın 5 ten büyük olduğu, bu tarihi oylamada daha iyi anlaşılmıştır herhalde!
Önce devlet nasıl olunur, bunu iyi tarif etmek lazım. Süper güç diye kendilerini adlandıranlar işgal ettiği yerlerde, şunu daha iyi anladılar, sadece teknoloji ile süper güç olmak yetmiyor. Önemli olan devlet olabilmek, devlet olabilmek o kadar kolay değil. Temelinde ve gövdesinde devletçiliğe yakışan unsurların bulunması gerekiyor. Elindeki gücü masum insanlara kullanan, insanları vatanından toprağından kaçıran ve devlet olduklarını iddia edenler devletçiliğin kurallarını iyi biliyorlar mı acaba? Şu mısralarımla hoşça kalın
Öldürdüm sanma sakın;
Küçük Ömerleri Muhammedleri
Onlar;
Yerlere serpildiler bir tohum gibi
Toprak doğuracak bir gün
Elbet Selahattin Eyyubileri