Türk'ün yaptığı konuşmanın öne çıkan bölümleri şu şekilde:
"Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Yılın 365 gününün kadınların günü olması, kadınların yüzünün gülmesi dileğiyle tüm kadınlarımızın kadınlar günü kutlu olsun. Kadınların hak arama savaşına dönen bu gün son yıllarda tecavüz ve cinayet vakaları ile bir yaşam savaşına dönüşdü. Ne yitirilen canlara, ne çöplerden bulunan cesetlere, ne tacizlere, ne de eşleri tarafından doğranan kadınlara. Maalesef hiçbirine çare bulunamıyor."
Türk, kadınların yaşadığı güçlüklerin ve maruz kaldığı şiddetin giderek arttığını vurgulayarak, modernleşme ve teknolojide ilerleme yaşanmasına rağmen insanlık ve medeniyetin gerilediğine dikkat çekti.
"Her yıl 300'ün üzerinde kadın cinayeti işleniyor. Bu rakam maalesef artmaya devam ediyor. Bu hale gelen toplumdaki çürümüşlük hakikaten düşündürücü. Rabbinden uzaklaşmış, Yaratanı ile arasında perdeler çekilmiş ve nereden gelip nereye gittiğini bilmeyen bir haldeyiz, çok acı."
Türk, kadınların hak arama mücadelesinin sadece ekonomik özgürlükle sınırlı kalmadığını, asıl amaçlarının topluma kulluk şuurunu kazandırmak olduğunu ifade etti.
"Ekonomik olarak esaret altında bulunan kadının hak ve hürriyetlerinden bahsetmek, kapitalist dünyada insanları kandırmaktan başka bir şey değildir. Kadınlar, mukaddesatı ile bağdaşmayan her türlü işte çalıştırılarak, kendi ayakları üzerinde durabilme gerekçesi ile geçimini temin etmek zorunda bırakılmıştır."
Türk, kadınların ev içindeki emeğinin ekonomik olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, BTP olarak Ev Hanımı Maaşı projesini hayata geçireceklerini vurguladı.
"Kadınlarımız bu ev hanımı maaşıyla, ihtiyaçlarını karşılayacağı ve bağımsızlığını kazanacağı bir paraya kavuşacaktır."
Türk, kadınların ekonomik özgürlüğünün toplumdaki birçok sorunu çözeceğini savunarak, BTP'nin bu projelerle kadınların yaşam standartlarını yükselteceğini ifade etti.
Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ali Türk'ün konuşmasının tamamı şu şekilde, " Bu gün 8 Mart Dünya Kadınlar günü.
Yılın 365 günün kadınların günü olması, kadınların yüzünün gülmesi dileğiyle Tüm kadınlarımızın kadınlar günü kutlu olsun. Kadınların hak arama savaşına dönen bu gün son yıllarda tecavüz ve cinayet vakaları ile bir yaşam savaşına dönüşdü.
Ne yitirilen canlara, ne çöplerden bulunan cesetlere, ne tacizlere, ne de eşleri tarafından doğranan kadınlara. Maalesef Hiçbirine çare bulunamıyor. 21. yüzyılın dünyasında modernleşmeden bahseden, teknolojide zirve yapan yeryüzünde insanlık ve medeniyet kaybolmuş durumda. Eskiden kadınların çalışma hakkından, toplumdaki yerinden, ekonomik özgürlüğünden bahsederdik. Şimdi ise kadınlar yaşamalı diyoruz.
Yaşam hakkından bahsediyoruz. Her yıl 300 ün üzerinde kadın cinayeti işleniyor. Bu rakam maalesef artmaya devam ediyor. Bu hale gelen toplumdaki çürümüşlük hakikaten düşündürücü. Rabbinden uzaklaşmış, Yaratanı ile arasında perdeler çekilmiş ve nereden gelip nereye gittiğini bilmeyen bir haldeyiz, çok acı. Asıl gaye olan kulluk şuuru topluma kazandırılmadan kadınların hak sahibi olması imkânsız gözüküyor.
Ekonomik olarak esaret altında bulunan kadının hak ve hürriyetlerinden bahsetmek, kapitalist dünyada insanları kandırmaktan başka bir şey değildir. Papaz Malthus'un eseri olan Rantı-parayı merkeze koymuş olan kapitalizmin kadını koyduğu noktaya bir bakarmısınız. Kapitalist yaklaşımda hak arama, çalışma hürriyeti adı altında kadınlar adeta en önemli hususiyetleri olan hayâ duygusunu kaybetmişler, ucuz bir meta gibi pazara sürülmüşlerdir. Kadınlar, mukaddesatı ile bağdaşmayan her türlü işte çalıştırılarak, kendi ayakları üzerinde durabilme gerekçesi ile geçimini temin etmek zorunda bırakılmıştır.
Bugün kadının erkeklerin yaptığı işleri yapması, erkeklerin yüklendiği bir takım ağır vazifeleri yerine getirmeleri ne derece hak olarak adlandırılabilir? Bizce, "Kadınlara hak verilsin mi, verilmesin mi? Kadın erkek eşit midir?" gibi meseleler, kadının doğuştan getirdiği ve Yaratıcısı tarafından ona bahşedilen hakları elinden alanların yani Batı'nın meselesidir.
Kadın, insan olmaktan kaynaklanan haklarını sonuna kadar kullanmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken nükte, kadına yaratılışı istikametinde haklar sunmak ve özgürlüklerini yaşamasına imkân vermektir. Bugün modern kadın olarak lanse edilen simgede, çalışma hayatının ağır çarkları arasında annelik vasfı unutturulmuştur. Dediklerimiz kadınlar çalışmasın manasına de gelmemelidir. İffetini, namusunu, şerefini koruyabileceği bir ortamda kadınlar da çalışmalıdır. Kadınlarda istihdama katılmalıdır.
Kadına şiddetin konuşulduğu toplumumuzda ve dünyada, bunun temel sebebi ekonomiktir. Oysa ne erkeğin kadına ne kadının erkeğe, ekonomik veya diğer bir sebeple baskı kurmaya hakkı yoktur. Bu sebeple biz BTP olarak Milli Ekonomi Modeli'nde kadınlarımıza Ev hanımı maaşı vereceğiz. Başkasının ev temizliğine giden, başkasının yemeğini yapmaya giden, başkasının çocuğuna bakan kadın maaş alıyor da kendi çocuğuna bakan, kendi ailesinin yemeğini yapan, kendi ailesinin evini temizleyen kadın neden maaş almasın. Bu haksızlık değilmi? Bu haksızlığa son veriyoruz. Kadınlarımız bu ev hanımı maaşıyla, ihtiyaçlarını karşılayacağı ve bağımsızlığını kazanacağı bir paraya kavuşacaktır.
İşte kadınlarımızın asıl beklediği de budur. Sosyal Devlet projelerimiz içinde yer alan, evin diğer bireylerinin de alacağı maaşlar ile toplumda cinnetlerin ve boşanmaların en önemli nedeni olan
ekonomik problemleri BTP olarak devlet baba eli ile hallediyoruz. Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında bunu gerçekleştirebilmemiz için projelerimiz kaynaklarımız ile hazırdır. Ancak siz kadınlar bizi desteklemelisiniz. Rusya'nın bizim tezimizle vermeye başladığı bu maaş kadınlarımıza canlı örnek olsun.
Yoksulluğu, fakirliği, yokluğu, kadın cinayetlerini, ancak BTP nin bu projeleriyle önleyebiliriz.
Hz. Peygamber efendimiz ne buyuruyor: CENNET annelerin ayağı altındadır. Bizde diyoruz ki, en temel sorununuz olan ekonomik özgürlüğe giden yolun Bağımsız Türkiye Partisi iktidarından geçtiğini görüp, BTP ni iktidara taşırsanız dünyadayken CENNET i yaşarsınız.