Her insanın önemli hatıraları olduğu kadar, şehirlerinde hatırası ve hafızası vardır. Hele o şehirde doğup, o şehirde halen yaşayıp, kentin ruhunu hissediyorsanız, o şehirle ilgili hayallerinizde büyük olmalı! Sokaklarından, caddelerinden geçerken, geçmişten bu güne uzanan bu şehrin dokusu, bütün bedenimizi sarıvermeli. .
Bir şehir kendine has güzelliklerini insanına sunarken, bunun da bir bedeli olmalı. Bu bedelin karşılığı o şehre sahiplenme şeklinin içinde yatar ve şehir kendi hafızasında bunları saklar.
Bugün;bir başkan ve gerçeğe dönüşen hayallerinden bahsetmek istiyorum.Şehirler değişim ile gelişir, hayalleri ve projeleri olan insanlar ancak bu şehri ileriye taşır. Sayın Hanefi Mahçiçek Başkan, gerçekleşen büyük projelerle bunu kanıtlamıştır.
Sabahleyin yüzümüzü yıkarken, güne Karasu’ dan gelen suyun bereketiyle başlamıyor muyuz, çünkü su hayattır .
Birde işin insani ve sosyal boyutundan bakacak olursak, deprem günlerin de, onca insan Onikişubat Belediyesine günlerce sığınıp , çorba kuyruğunda ,zengini fakiri bir arada barınmadık mı?
‘Ahde vefa’ kavramı nın önemi burada daha iyi anlaşılmalı!
Toplumlar kendi değerlerinin farkına varmalı, sorgulamayı iyi bilmeli. Bir şehirde siyasette kısır hesaplaşmalar, şehrin gelişmesini engeller ve bundan en büyük zararı o şehir görür.
Gail Sheehy in dediği gibi; ”Değişmezsek gelişemeyiz, gelişemiyorsak aslında yaşamıyoruz demektir.”
“EXPO “ NİÇİN ÖNEMLİ; yaşadığımız depremde çoğumuzun evleri yıkıldı, yakınlarımızı kaybettik,yani enkaz ve toz bulutları arasında bir yaşam oluştu.
Şehir merkezine içimiz kararmasın diye inemez olduk, böyle günlerde insanlar, bir umut ve nefes bekliyor, rahatlatan mekânlar arıyor. Rahatlatan mekanlar derken,Oniki şubat Belediyesinin yaptığı Expo ‘nun son halini merak ettim ve oraya gittim .
Oranın sorumlusu dostum, sağ olsun bizi gezdirdi,toz duman,enkaz atmosferinden kurtulup bol oksijenli farklı bir dünyanın içinde huzur bulduk.
Doğrusu bu kadarını beklemiyordum,muazzam bir emek ve amacına uygun bölümler harika şekilde dizayn edilmişti.
Şehirle birlikte içimizdeki yıkımın Expo ile biraz da olsa yeşerdiğini hisseder gibi oldum. Çeşitli milletlerin yaşam kültürünü daha iyi tanıyorsunuz.
Ayrıntıları yerinde görmek ,insanımızı daha da mutlu edeceğine inanıyorum.
Arasta çarşısında bir esnafın ikram ettiği çayla,nostalji yüklü antikacı dükkanındaki eski bir gramofon dan gelen yanık bir türkünün,bizi eski Maraş’ın geçmişine götürdüğünü hissettim.
Aslında deprem de yaşadıklarımız iz bıraksa da yaşanmıştır,önemli olan sizi yeniden hayata bağlayan taze umutlardır.
“Buruk olsak ta bu bahara erdik
Bir dal çiçekle acımızı gömdük
Unutmasak ta deprem gecesini
Enkaz da yeşeren tohumlar gördük!”
Doğrusu şehrim adına gurur duydum ve mutlu oldum. Beni ençok sevindiren de, Hanefi Mahçiçek Başkanın gayretleriyle; Genel Kurul sonrası AIPH’nin yönetim kurulu toplantısında görüşülerek 14-22 Ekim tarihleri arasında bir tarihte açılışının onayının verilmiş olması idi. Açılış tarihi belli olan proje sonrası açılış hazırlıklarının startını veren Başkan Hanefi Mahçiçek Bey’e buna benzer hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz!