SEVGİLİ okurlarım, tam 10 gündür köşe yazısı yazmıyorum…
Bu şehirde en çok yazısı okunan biri olarak günlük yazı yazmak bizim görevimiz.
Ancak yazı yazmadan önce konuyu yakalayacak, kafanızda oluşturacak ve bilgisayarın tuşlarına basmaya sonra başlayacaksınız.
En önemlisi, her şey içinizden gelmeli.
Dün epeyce düşündüm. Bugün 20 Ocak. Dışarısı çok soğuk. Ara yollar buz kaplı. Acaba ne yazabilirdim.
*
Kahramanmaraş’ın kara teslimini mi?
*
Araçlarını çıkaramayan vatandaşlar, memurlar, bir yerini kırmamak için yayan işyerlerine ulaşmak adına nasıl yürüdüklerini mi?
*
Büyükşehir Belediyesinin sınıfta kalmasını mı?
*
Büyükşehir Belediye Başkanının kar yağdığı akşamda bile sanki kendisinin bir şube müdürü gibi yerel TV Genel Müdürü Cüneyt Beyit ile çekildikleri fotoğrafı sosyal medyada sevgili Beyit ’in yağcılık kokan paylaşımındaki sözcüklerini mi?
*
Üniversite öğrencilerinin okuluna gitmek için sabah saatlerinde az sayıdaki toplu taşıma araçlarını beklemesini mi?
*
Hastalarımızın bir an önce Tıp Fakültesi Hastanesine ulaşamamasını mı?
*
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin Mali hizmetler Müdürlüğünün borçlu kişilerin hesaplarına bloke konması için bankalara yazı göndermesini mi?
Elektrik faturalarına gelen halkın büyük tepkisini çeken tarifeli fiyatlandırmasını mı?
*
Şu soğuk günde elektrikleri kesilen vatandaşların Akedaş’a içten sevgi ve saygılarını belirten argo ve müstehcen içeren sövgü dolu sözcüklerini mi?
*
Arsan Kavşağının bitirilmemesini mi?
*
Terminalin ha bugün, ha yarın açılacak deyip, bu halkın yıllardır kandırılmasını mı?
*
Bay Başkanın, Önsen köprüsünden yılbaşında araç geçişi başlayacak sözünü verip sözünün boş çıkmasını mı?
*
Koltuğa oturduktan sonra 3 ay içerisinde tekkeye başlıyoruz deyip, üzerinden 3 yıl geçtiği halde bir arpa boyu yol kadetmeyen ve 2021 yılı sonu itibariyle hatırı sayılı konut yapılacak deyip bir kez daha bu halkla dalga geçen, sözünde durmayan Hayrettin’i mi?
*
Hizmet İş Sendika Şube Başkanı Ömer Çınar’ın görevden alınması için baskı yapılmasını mı?
*
AK Parti Yöneticisi Zekeriya Dağ’ın oğlunu, işçiler sesini fazla çıkarmasın diye Bay Başkan’ın başka işi yokmuş gibi, Hizmet İş sendikası şube başkanı olması için kulis faaliyetinde bulunmasını mı?
*
Hangi birini yazayım…
Bu şehir halkı o kadar duyarsızlaşmış, korku tüm bedenleri sarmış, şehrin geleceği için konuşmaktan aciz bir topluma dönüşmüş insanlara ne yazıp anlatabilirim ki…
Ancak gizli mesajlar ile ‘’abi şunu da yazsana, şu sorunumuzu dile getirsene, abi sen yazarsan ve haber yaparsan hemen yıldırım hızıyla halloluyor’’ diyen diyene…
E adımız çıkmış dokuza, inmez sekize…
Bu şehrin delisiyiz ya!
*
Cumhurbaşkanımız müjde verdi, artık muhtar maaşları da çıktı 4 bin 250 TL’ye…
Onlar da artık konuşmaz… Konuşamaz…
EYT liler desem, sesleri zaten bir umut besledikleri için çıkmıyor…
Bir tek emekliler kaldı asgari ücret tarifesi gibi maaşları artmayan… Sokakta, berberde, kahvehanede, konuşan, konuşabilen…
Onlara da bir parmak bal çalınır seçime doğru giderken…
Geriye ne kaldı ki…
*
AK Parti’nin eski kurucular kurulu üyesi olan Kemal Albayrak abimizin canlı yayında söylediği şu söz çok anlamlı… Çok manidar…
Para; AK Parti’yi değiştirdi…
*
Bende soruyorum:
Özünden, ananesinden, örfünden, dost akraba bağlarının koparılışından, her geçen gün kötüye doğru gittiğimizden, eğriye eğri doğruya doğru diyemememizden… Yalakalığın bu şehirde prim yapmasından, dalkavukluk yapılmasından, şakşakçıların çoğalmasından, padişahım sen çok yaşa denilmesinden…
*
Bu şehrin insanları, size sesleniyorum:
Hangi sorunlarımızı yazayım…
Biraz da sizler dile getirin…
Sesiniz çıksın yahu…
Gömmeyin kafanızı kumun içine!