Türkiye İstatistik Kurumu'nun haziran ayı enflasyon verilerini açıklamasıyla emekliler ve memurlar için zam oranları netleşti.
Ancak asgari ücretle çalışan milyonlarca kişi de ara zam beklentisi içinde. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın ara zam konusuna kapıları kapatmasına rağmen, işverenler özellikle hizmet sektöründe ücretleri artırmak zorunda kaldı.
Bu artışlar, özellikle hizmet sektöründe asgari ücretin 24 bin liranın üzerine çıkmasına neden oldu.
HİZMET SEKTÖRÜNDE ÜCRET ARTIŞLARI
Hizmet sektöründe işverenler, çalışan bulmakta zorlanınca asgari ücretleri yüzde 50’ye varan oranlarda artırdı. İstihdam piyasasını analiz eden Mert Yıldız, CNBC-e'den Emre Eser'e verdiği demeçte, adayların ücret beklentilerinin yüzde 45 oranında arttığını belirtti.
Yıldız, özellikle yeme içme, perakende, depo ve lojistik gibi alt sektörlerde dikkat çekici ücret artışları yaşandığını ifade etti. Bu alanlardaki işverenler, adayların taleplerini karşılamak amacıyla ciddi zamlar yaparak yeni asgari ücret seviyesini 24.000-24.500 lira bandına çekti.
İŞVERENLERİN ZORLUKLARI VE ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
Ancak, sadece ücret artışı işverenlerin eleman bulmasını kolaylaştırmıyor. Adayların iş tercihlerinde ücretin yanı sıra lokasyon, işverenin sunduğu ek imkanlar ve işverenin itibarı gibi birçok faktör etkili oluyor.
İşverenler, bu nedenle yalnızca maaşları artırmakla kalmıyor, aynı zamanda ulaşım desteği, yemek imkanı ve özel sağlık sigortası gibi yan haklarla da çalışanları çekmeye çalışıyor.
GENEL DURUM VE BEKLENTİLER
Aralık ayında yapılan son asgari ücret zammının ardından, Mayıs ve Haziran aylarında adayların ücret beklentilerinin artması işverenleri harekete geçirdi. Özellikle hizmet sektöründe yaşanan bu ücret artışları, diğer sektörlerde de benzer bir eğilimin başlamasına neden olabilir.
Çalışanların taleplerini karşılamak ve iş gücü piyasasında rekabetçi olabilmek için işverenlerin sadece maaş artışına değil, çeşitli yan haklara da odaklanmaları gerekiyor.
Sonuç olarak, hizmet sektöründe asgari ücret seviyesinin 24 bin lira bandına yükselmesi, sektörün mevcut koşullar altında çalışan çekme çabalarını gösteriyor. İşverenlerin bu stratejileri, iş gücü piyasasında rekabeti artırırken, çalışanların da iş tercihlerini etkiliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu dinamiklere nasıl yanıt vereceği ise merakla bekleniyor.
