Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, Fatih Karahan başkanlığında yılın onuncu faiz kararını almak üzere toplandı.
TCMB, politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, ''Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir.'' mesajı verildi.
Kurul, politika faizini en son mart ayında yüzde 50 seviyesine yükseltmişti.
Ekonomistlerin beklentisi bankanın ekim ayı için de faizde değişikliğe gitmeyeceği yönündeydi.
Merkez Bankası'ndan yapılan açıklama şöyle:
"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50’de sabit tutulmasına karar vermiştir.
Eylül ayında enflasyonun ana eğilimi bir miktar yükselmiştir. Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima etmektedir. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artmıştır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydetmiştir.
Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."
TCMB'nin faiz kararı için ekonomistlerin beklentileri
AA Finans'ın TCMB'nin 17 Ekim Perşembe günü yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına yönelik beklenti anketi, 16 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Ekonomistlerin politika faizindeki değişikliğe ilişkin beklentilerinin medyan değeri, faizin yüzde 50'de sabit bırakılması yönünde oldu.
Anket sonuçlarına göre, ekonomistlerin tamamı politika faizinin yüzde 50'de sabit bırakılacağını öngörüyordu.
Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 47,50 olarak hesaplandı.
Ayrıca ekonomistlerden 5'i yıl sonunda politika faizinin yüzde 50, 7'si yüzde 47,5 olacağını öngördü.
Geçen ay gerçekleştirilen PPK toplantısında politika faizi yüzde 50'de sabit bırakılmıştı.
TCMB sıkı para politikası için kararını verdi
The Economist dergisinde yayımlanan "Türkiye'nin enflasyonla olan uzun zorlu mücadelesi" başlıklı makalede, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay'ın da görüşleri yer aldı.
Akçay, "Aylık enflasyon sürdürülebilir bir şekilde düşüş eğilimine girene kadar sıkı para politikasını sürdüreceğiz, başka yolu yok” dedi.
Türkiye'deki son derece yapışkan olan enflasyonun nedenleri arasında para politikası ve hükümet harcamaları arasındaki dengesizliği gösteren dergi, ayrıca 3 yıl sonra ilk kez politika faizinin altına inen enflasyon ile faiz indirimine yönelik spekülasyonların kasım ayına işaret ettiğini fakat eylülde yüzde 3'e yaklaşan enflasyon ile gevşemenin biraz daha geç başlayabileceğine dikkati çekti.
The Economist, yeni ekonomi yönetiminin yabancı yatırımcıların güvenini yeniden kazandığını ifade etse de, Türk vatandaşlarının bu konuda daha az iyimser olduğunu vurguladı ve piyasa ile hanehalkı arasında ayrışan enflasyon beklentilerine değinerek, bunun enflasyon üzerinde baskı yarattığını yazdı.
Akçay: Zayıf TL çıkmaz bir yol
Yüksek mevduat faizi ile TL mevduatın payının arttığına da dikkati çeken dergi, güçlü Türk lirasının ise ihracatçılar tarafından hoş karşılanmadığını belirtti.
Makaleye göre TCMB Başkan Yardımcısı Akçay, bu konuda TL'deki değer kaybının fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı yaratacağını söyledi.
Akçay, konuyla ilgili paylaşımında, "Rekabet avantajı elde etmek için, zayıf TL çıkmaz bir yol. Enflasyonu kontrol altına almak için para politikasını sıkı tutuyoruz, bu da TL'de reel olarak daha fazla değerlenmeye yol açabilir" şeklinde konuştu.
Akçay, TL'deki reel değerlenmenin hedefleri değil, uyguladıkları politikanın bir sonucu olduğunun da altını çizdi.