KAMUOYUNDA bir iyimserlik hâkim…
Dolar’ın, Euro’nun, Altın’ın düşmesi, insanların mutluluk esintisi almasına sebep oldu…
Ancak…
Vadeli Mevduatlara verilen kur farkı güvencesi, yine soru işaretlerini beraberinde getirdi…
‘’Ben niye ödeyim kardeşim, bankadaki vadeli mevduata yatıranların uğrayacağı kur farkı zararını…’’ diyenlere mi bakarsınız…
‘’Dolar düştü ama zamlanan hiç bir ürünün fiyatı düşmedi’’ diyene mi?
Benzin, mazot, doğalgaz, elektrik bakın aynı fiyatta duruyor…
Yani insanlarda beliren mutluluk tablosu, fiyatlardaki düşüşü görmeyince pek gözlenmiyor desem yeridir…
*
Daha dün, meşrubat ürünlerine inanılmaz zam geldi…
Teneke meşrubatlar ve hazır su bile zamdan nasibini aldı…
Haliyle insanların Döviz’in düştüğü gece ki, ‘’seçim kazanmış’’ gibi sevinçleri, sosyal medyada ki nidaları, hatta davul çalmalar bile yavaş yavaş sorgulanmaya başlandı…
‘’Döviz düştü, bu fiyatlar niye düşmüyor?’’ Sorusu, halkın en çok konuştuğu kelimeler arasında…
*
Bence iktidar, bu iyimser tabloyla bir de ‘’seçim kararı’’ alırsa, döviz 10 TL’nin altına düşer diyenler çoğunlukta…
Ve olası bir seçimi, düşmüş döviz kuru ile geçirirlerse kazanma ihtimalleri pek de azımsanmayacak kadar kişilerin dilinde…
*
Ancak Ocak ayında açıklanacak enflasyon işin rengini değiştirir mi? İşte orasını bilemem…
*
Ben yine söylüyorum:
Vadeli mevduata verilecek kur garantisi, her ne kadar piyasaları rahatlasa da, bir vatandaş olarak kur yükselirse o kur farkını niye bu halk ödesin ki?
Soruldu mu Halk’a?
‘’Sizin adınıza ben bu kararı verdim’’ diyenler, yarın bir gün kur yükselirse bu Halk’a ne cevap verecekler?
O yüzden alınan bu kararın Halk’a gidilerek sorulması lazım değil mi?
Yani sandığın gelmesi…
Halk’tan onay alınması…
Döviz fiyatları da düşmüşken ha gayret…
*
O bu değil de…
Erken veya baskın bir seçim kararı alınmaz ve Mart ayına kadar; ya döviz-altın yerinde durmazsa? (İnşallah durur)
Çin modeli gibi, bu model de çöktü hissi, halk arasında tekrar yer tutarsa?
Sandık, mecburiyetten Halk’ın önüne getirilir mi?
Bence el mahkum, 2023 Haziran ayına kalmaz…
Oradan çıkacak sonuç ise dememe gerek yok, ezici bir mağlubiyet ile sonuçlanır…
İşte o zaman…
Sosyal medyada, bir zil takıp oynamadıkları kalan o dalkavuklar, acaba ne paylaşacaklar çok merak ediyorum…
Ya döviz düştü diye davul çalanlar?
Kesin yüzlerine birer maske takıp bukalemun gibi kazananlar tarafında yer alıp bu sefer saksafon çalarlar…
Saksafon çalan olursa, darbuka da olması gerekir mi dediniz?
Sosyal medyada bu aralar darbukacılar çoğunlukta…
İsimlerini söylememe gerek yok…
*
DİP NOT: Maliye ve Hazine Bakanı Nureddin Nebati’nin bir programda moderatör’e hitaben ‘’Gözlerime bakar mısınız? Ne görüyorsunuz?’’ sözleri bu aralar halk arasında gündem oluşturmuş durumda…
Hani bir Kıssadan Hisse hikâye anlatılır ya… Aslan Tilki hikayesi…
Hikâye şu:
Tilki bir gün karar vermiş. Aslan’dan av dersi almaya gitmiş. Düşmüş yola araya araya aslanı bulmuş. ‘’Aslan Abi, ben senden av dersi almaya geldim, bana avlanmayı öğretir misin?’’ demiş.
Aslan, ‘’tamam gel takıl bana Tilki kardeş’’ demiş.
Bir süre sonra Aslan’la tilki çıkmışlar ava. Akşamüstü Aslan bir tane zebra görmüş.
Tilki'ye dönüp şimdi beni iyi izle demiş.
Aslan; ‘’Gözlerim çakmak çakmak oldu mu?’’ diye sormuş,
Tilki'de ‘’evet’’ demiş…
Peki, ‘’tüylerim kabardı mı?’’ demiş Aslan…
Tilki yine ‘’evet’’ demiş…
Aslan, ‘’pençelerim de çıktı mı?’’
Tilki ‘’he çıktı’’ demiş…
Aslan, ‘’şimdi arkam gidip gidip geliyor mu?’’
Tilki eğilip bakmış, ‘’Evet Aslan Abi arkan gidip geliyor’’ demiş…
Aslan olduğu yerden ok gibi fırlayıp zebrayı yakalamış, karınları doyunca, Tilki, ‘’ben gidiyorum Aslan Abi her şeyi öğrendim sağ ol’’ demiş.
Aslan, Tilki’ye daha bir şey öğrenmedin, gel birkaç gün daha bana takıl demişse de, Tilki hiç oralı olmamış… Doğru arkadaşlarının yanına gitmiş… Kasıntıdan kavrulan Tilki, ‘’Arkadaşlar Aslan Abi’den av dersi aldım, yarın sabah benimle ava gelmek isteyen var mı?’’ demiş…
Herkes merak ediyor tabi ‘’tamam demişler’’ ve ertesi sabah çıkmışlar ava.
Gezmişler gezmişler en sonunda Tilki bir zebra görmüş, arkadaşlarına dönüp şimdi beni iyi seyredin demiş.
Tilki arkadaşlarına sormuş; ‘’Gözlerim çakmak çakmak oldu mu?’’, hepsi birden yooo demelerine rağmen ‘’siz oldu deyin’’ demiş…
Peki, ‘’tüylerim diken diken oldu mu?’’ yine hepsi birden yooo demelerine rağmen, Tilki, ‘’siz oldu deyin’’ demiş...
Tilki ‘’pençelerim çıktı mı?’’ diye sorunca, topluca yine yooo demişler… Tilki, ‘’Siz çıktı deyin’’ demiş…
Tilki, ‘’şimdi bakın bakalım arkam gidip gidip geliyor mu?’’ diye sorunca, hep birden yoooo demişler…
Tilki, ‘’siz gidip geliyor deyin’’ demiş…
Tilki, ok gibi fırlamış zebranın üstüne, zebra Tilki’ye çifteyi yapıştırınca Tilki olduğu yere yığılıp kalmış…
Arkadaşları hemen yanına gelmişler ne oldu falan derken, içlerinden bir tanesi ‘’hah şimdi arkan gidip gidip geliyor’’ demiş.
*
İnşallah, Hazine ve Maliye Bakanı’nın gözlerine hep bakıldıkça Dövizin düştüğünü görürüz… Ve fiyatların ucuzladığını…