Gülmez, “Bugün, hem içimden gelen bir çağrıya kulak vererek hem de siz kıymetli esnaf kardeşlerime duyduğum sorumlulukla, Bakkallar Odası Başkanlığına aday olduğumu açıklamaktan onur duyuyorum. Kıymetli kardeşlerim ben bir bakkal çocuğuyum. Sadece bu cümle bile aslında bugünkü açıklamamın ruhunu özetliyor. Çünkü ben, mesleğin içinde doğmuş, onun tozunu yutmuş, zorluğunu, sabrını, onurunu özümsemiş bir insanım” dedi.

Abdülkadir Gülmez, “Kirasını ödeyemeyen, raflarını dolduramayan, ay sonunu getiremeyen nice esnafımızla konuştum, dertlerini dinledim. Artık sadece sorunları tespit etmenin değil, *çözüm üretmenin* zamanı geldiği düşüncesiyle karşınıza çıktım. Dostlarım Bakkallık bir meslek değil, bir yaşam biçimidir. Bakkal sokağın hafızası, mahallenin kalbidir. Her sabah dükkânını dualarla açan, veresiye defteriyle insana güveni hatırlatan, acil bir ihtiyaçta ilk koşulan yer hâlâ bakkallardır. Ancak bugün biz bakkallar Türkiye genelinde üç harfli, zincir marketlerle baş edemeyen, sosyal güvencesi yetersiz kalan Kahramanmaraşlı esnaflar olarak da hala depremin yaralarını sarmakla mücadele eden bir meslek grubuyuz. Bu gidişata *dur demek* için yola çıkıyorum.Bu düşünceyle ben, esnafımız için; Zincir marketlerle rekabeti düzenleyecek yasal girişimler, deprem ve afet sonrası ekonomik iyileştirme destekleri, sosyal yardımlara ve sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştıracak iş birlikleri, genç nesillere mesleği sevdiren, saygınlık kazandıran projeler üretmeye hazırım” diye konuştu.

Gülmez, “Ben esnafıyla barışık, odalarla iş birliği içinde Sivil Toplum Kuruluşlarıyla iletişim halinde her an ulaşabileceğiniz, birlikte yönetmeye aday bir kardeşiniz olacağım. Sadece aidat toplayan, seçimden seçime esnafı hatırlayan, devlet ve odanın imkanlarını belli kesimlere pay eden bir oda başkanı olmayacağım. Biz danışan, istişare eden, şeffaf, hesap verebilen, ulaşılabilir, esnafın derdini kendi derdi bilen bir yönetim anlayışı ortaya koyacağız. Değerli esnaf kardeşlerim, bu mücadele hepimizin mücadelesi. Vereceğimiz karar, yalnızca bir oda başkanını değil; bakkallığın geleceğini, çocuklarımızın sokağında güvenle alışveriş yapabileceği o samimi dükkânların var olup olmayacağını belirleyecek. Ben, babamdan aldığım ahlakla, sizlerden aldığım güçle, bakkallarımızı yeniden ayağa kaldırmak için adayım. Bu yolda desteğinizi, dualarınızı ve birlikte yürüme iradenizi bekliyorum.  Hepinizi sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum” şeklinde konuştu.