Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Bora Kaplan, Adnan Kaplan, Fethi Koyuncu ile diğer sanıklar ve taraf avukatları yer aldı. Mahkeme başkanı yargılamanın bu celsede müşteki ve tanık beyanlarıyla devam edeceğini bildirdi.
“Zamanla bildiklerim ağır gelmeye başladı”
Yaşanan olayların kendisini etkilediğini ifade eden Erkan Doğan psikolojisinde bıraktığı izin geçmeyeceğini söyleyerek, “Barış Kurt’u başıma bu olaylar gelmese tanımazdım. Bu kişi hem şirket sahibi hem de siyasi partinin il teşkilatındadır, bende kendisinin şoförlüğünü yapıyordum. Şirketin her işine koştuğum için Barış Kurt bana güvenirdi. Para işlerini ben yapardım, her yere beraber giderdik. Telefon konuşmalarına şahit oldum. Zamanla bildiklerim ağır gelmeye başladı. İhalelerde yaptıkları uygunsuzluklar, kamuda yaptıkları usulsüzlükler. Yanından ayrılmayı aklıma koydum. Yanından ayrılırken hakkım olan tazminatı almak istedim. Harçlık gibi ödemeler yapıyordu. Ayrıldıktan sonra hiçbir şekilde parayı vermeye yanaşmadı” dedi.
Tazminatı alamayınca Barış Kurt’a mesaj attığını söyleyen Erkan Doğan, beyanlarına şöyle devam etti:
”Mesaj attım, ‘yeter artık hesaplaşalım. Beni oyalıyorsun’ dedim. Bir takım bağlantılarını açık ederim diye mesaj attım o da rahatsız oldu, gizli numaradan aradı. Kendisi çok hat kullanırdı. ‘Özveren sokağa gel’ dedi. Arabanın içinde Ayhan Bora Kaplan vardı, araca bindim. Ayhan’ın sahibi olduğu mekana gittik, gece hayatım yoktur. Sesli ortamları sevmem Barış Kurt çok iyi bilir Ayhan’ın mekanı olduğunu biliyordum şüphelendim ama Barış Kurt’la daha önce fiziksel kavga yaşamadığımdan bana zarar vereceğini düşünmedim. Ayhan, Barış’a çok değer verdiğini onu rahatsız etmememi söyledi. Ayhan bana önce vurdu orada kim varsa beni darbetti.”
“Yalvardım beni öldür ama bana eziyet etme dedim”
Kendisinin ellerini ve ayaklarını bağlayarak bir arabanın bagajına koyduklarını iddia eden Doğan, “Akman Plazaya götürdüler. Ayhan Bora Kaplan geldi. Ayhan her geldiğinde ‘abi geldi’ diye hitap ediyorlardı. Sandalyede oturdum dişlerimi çektiler sonra kendimden geçtim saatlerce darp edilmiş haldeydim. Sesim çıkmadı, direnecek halim yoktu. Zorla ağzımı açtılar Ayhan ağzımı açar açmaz dur bakayım diye dişlerimi çekti. Beni aşağı atabileceklerini düşündüm. Ayhan yeniden geldi ona yalvardım beni öldür ama bana eziyet etme dedim. Açlık, acı, kan kaybı her şey birbirine karıştığı için saatleri bilemiyorum. Hem bu dünyada hem öbür dünyada bunlardan şikayetçiyim” ifadelerini kullandı. Tanık Erkan Doğan’ın beyanları devam ederken Bora Kaplan ifadeye dahil olmaya çalıştı. Mahkeme başkanı Bora Kaplan’ı duruşma düzenini bozması sebebiyle salondan dışarıya çıkarttı. Duruşma devam ediyor.
Olayın geçmişi
İddianameye göre soruşturma, 7 Eylül 2023’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına giderek Bora Kaplan ve suç örgütü üyelerinden şikayetçi olan müşteki Erkan D’nin beyanları üzerine başlatıldı. Suç örgütünün Kaplan’ın talimatı ve bilgisi doğrultusunda, farklı tarihlerde Mahfuz Tatar ve Semih Arslan’ın öldürülmesi, müştekiler Altan T, Murat Y, Serhat T. ve Serdar H’nin silahla yaralanması, müşteki Erkan D’nin 2 gün boyunca alıkonularak işkence edilmesi, müşteki Mehmet Taha E’nin sahibi olduğu işletmelerin zorla alınması, müşteki Muhammed S’nin 2 otomobilinin gasbedilmesi ve zorla çek yazdırılması ile müşteki Emirhan B’nin darbedilmesi olaylarını gerçekleştirdiği bildirildi. Bora Kaplan ve örgütün diğer yöneticileri, suç örgütünün işlediği tüm suçlardan sorumlu tutuldu. İddianamede, Bora Kaplan ve diğer örgüt yöneticileri Fethi Koyuncu, Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik hakkında "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", "kasten öldürme", "nitelikli kasten öldürme", 7 kişiye yönelik "kasten yaralama", 2 kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", 2 kişiye yönelik "nitelikli yağma", "eziyet", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", "suç üstlenme" ve 2 kez "suçluyu kayırma" suçlarından biri ağırlaştırılmış 2’şer kez müebbet ve 169 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istendi. Diğer 55 sanık için de çeşitli sürelerde hapis cezası talep edildi.