MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Karakoç Dora, sosyal medya hesabı X’ten Türkiye’nin dış politikasına ilişkin paylaşımda bulundu.

Dora, “Son bir hafta içinde Avrupa ve Türkiye ilişkilerinde dikkate değer gelişmeler yaşandı. Türkiye’nin AB üyeliği, NATO içindeki stratejik rolü ve Avrupa güvenliği açısından önemi, Avrupa liderlerinin söylemlerinde giderek daha fazla yer almaya başladı. Almanya ve Polonya başta olmak üzere Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik söylemlerinde önemli ve dikkatle incelenmesi gereken bir yumuşama görülüyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un Türkiye’yi AB Liderler Zirvesi’ne davet etmesi ve Polonya Başbakanı Donald Tusk’un “Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyoruz” açıklaması doğrultusunda Avrupa’nın Türkiye’yi yeniden masaya çekmeye çalıştığını görüyoruz” dedi.

Milletvekili Dora, “Avrupa, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkilerini doğrudan hissediyor. Türkiye’nin NATO’daki konumu, Avrupa’nın doğu ve güney kanatlarının güvenliği açısından kritik öneme sahiptir. Bu hafta Fransa, İngiltere ve Türkiye Genelkurmay Başkanları’nın Paris’te Avrupa güvenliği konusunda yapılan toplantı için bir araya gelmesi de bunun bir göstergesidir. Avrupa, Türkiye’nin enerji transferinde oynadığı rolü göz ardı edemez. Ayrıca, Türkiye’nin büyüyen milli savunma sanayisi, hesapları bozan yapısıyla, Avrupa ülkeleri için bir fırsat ve denge unsuru teşkil etmektedir. Avrupa, göçleri yönetmek konusunda Türkiye ile iş birliği yapmadan kalıcı çözümler üretemeyeceğinin farkında olup Türkiye ile diyaloğun artırma gayreti içindedir. Neticede, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik önceki olumsuz tavırları göz önüne alınarak gündem okunmalı ve mevcut söylemler uzun vadeli bir politika değişikliğinden ziyade kısa vadeli çıkar hesaplarının bir sonucu olarak değerlendirilmelidir” diye konuştu.

MHP Milletvekili Dora, “Tüm bunların yanında NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin AB’ye yaptığı “Türkiye ile iş birliği yapın” çağrısı, ABD’nin Türkiye ile Avrupa arasında bir köprü kurulmasını istediğini gösteriyor. Ancak ABD’nin Türkiye’ye karşı izlediği politikada hala mesafeli bir yaklaşım dikkat çekiyor. ABD, Türkiye’yi NATO içinde güçlü bir müttefik olarak tutmak istemekte ama tam anlamıyla destek vermekten kaçınmaktadır. ABD’nin Avrupa’daki askeri varlığı azalırken, Türkiye’nin bölgesel güç olarak yükselmesini tamamen engellemeye yönelik bir girişimi olmamakla birlikte bu süreçte kendi çıkarlarını gözetmeye, bölge üzerinde denetim kurmaya çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.

Dora, “Avrupa’nın Türkiye’ye yaklaşımındaki değişim dikkatle analiz edilmelidir. Avrupa, Türkiye’ye yönelik söylemlerini yumuşatması karşısında Türkiye, milli duruştan taviz vermemeli, bu gelişmeleri dikkatli ve ihtiyatlı bir şekilde karşılamalıdır. Türkiye’nin AB sürecinde, Batı’nın tarihsel ikiyüzlülüğünü unutmamak gerekir. Avrupa, Türkiye’yi sadece kendi çıkarlarına hizmet ettiği sürece masaya davet etmektedir. Türkiye’nin savunma sanayii yatırımları ve bölgesel politikaları, Batı’nın stratejik hesaplarını değiştirmiştir. Avrupa, Türkiye ile yeniden ilişki kurmak istiyorsa, bunun eşit ve adil bir çerçevede olması gerektiğini anlamalıdır. Türkiye’nin AB üyeliği, bir milli mesele değil; bir stratejik hamle olarak ele alınmalıdır. Vize serbestisi tanınması ve geri kabul antlaşmasının güncellenmesi konusunda Türkiye, hak ve çıkarlarından taviz vermemelidir. Türkiye, bağımsız ve güçlü bir devlet olarak AB ile ilişki kurmalıdır” şeklinde konuştu.