Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TRTHaber'de katıldığı bir programda ekonomi gündemine dair açıklamalarda bulunuyor...

Milyonlarca kiracı ve ev sahibini ilgilendiren yüzde 25'lik zam sınırı uygulaması 1 Temmuz 2024 tarihinde sona eriyor. Sınırlamanın devam edip etmeyeceği merak edilirken beklenen açıklama Bakan Şimşek'ten geldi. Şimşek, yüzde 25'lik zam sınırının devam etmesi için bir sebep olmadığını ifade etti. 

IMF eleştirilerine de yanıt veren Şimşek, ''Bu program Türkiye'nin kendi programıdır. Hiçbir uluslararası kuruluşla diyaloğa girmedik'' diye konuştu.

Şimşek konuşmasında, ekonomide dengelenme sürecine girildiğini vurguladı.

Bakan Şimşek kurla ilgili olarak, ''Piyasadan döviz almasak dolar 30'un altına düşebilirdi. Lirada değer kaybı için bir sebep yok.'' ifadelerini kullandı. 

Bakan Şimşek'in açıklamalarından öne çıkanlar:

Her şeyden önce ekonomide bir yeniden dengelenme sürecine girdik. Program çalışıyor, iç talepte bir yumuşama var, net ihracatın etkisi olumluya dönmeye başladı, büyümede bir dengelenme var.

En önemli dengesizliklerden bir tanesi cari açık. Geçen sene mayıs ayında 57 milyar dolar civarındaydı. Büyük bir açık. Bu sene bu açık mayıs ayı itibarıyla 30 milyar doların altına düşmüş olacak. Dolayısıyla çok ciddi bir iyileşme var. Türkiye'nin dış açığında yarı yarıya düşüş var. Önemli dengesizliklerden bir tanesi bu çerçevede giderilmiş oldu.

"FON AKIŞINDA BÜYÜK ARTIŞ VAR"
Özellikle yerel seçimlerden sonra son 1,5 ayda o kadar ciddi bir fon akışı ve Türk lirası lehine portföy değişikliği var ki, Merkez Bankası swap hariç rezerv pozisyonu neredeyse 49 milyar dolarlık bir iyileşme gösterdi. Bahsettiğim süreç 1,5 aylık bir süreçten bahsediyoruz. Belirsizlikler azaldıkça, programın çalıştığı ortaya çıktıkça Türkiye'ye rağbet artıyor.

"PROGRAMA OLAN GÜVEN GÜÇLÜ"
Ekonomide büyümenin kompozisyonu iyileşiyor. Daha sürdürülebilir daha dengeli bir büyüme var. Makro ekonomik dengesizlikler yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Bütçe disiplini, dış dengedeki iyileşme, rezervlerdeki iyileşme, risk primindeki iyileşme, Türkiye'ye fon akışındaki muazzam artış tüm bunlar şunu net şekilde ortaya koyuyor programa olan güven güçlü, sürekli pekişiyor.

"ENFLASYON BEKLENTİLERİ İYİLEŞİYOR"
Programı sürekli bir şekilde güçlendirme çabamız var ve devam edecek. Bütçede harcama disiplini, yatırımların daha verimli alanlara yönlendirilmesi, doğrudan doğruya bazı cari harcamaların kesilmesi, kesintiye uğratılması. Tüm bunlar aslında mali disiplini güçlendirirken dezenflasyona destek veriyor. Programın çalıştığını konuştuk ama enflasyon beklentileri geçen sene ekim ayına gidin, programın gerçek anlamda devreye girip çalışmaya başladığı dönem. O döneme göre enflasyon beklentilerinde muazzam bir iyileşme var. Önümüzdeki 12 ayda piyasaya sorduğunuz zaman enflasyon düşüşü öngörülüyor. Yüzde 33 civarına indi. Örneğin, 2 yıllık perspektifi alırsanız yüzde 22 civarına kadar indi. Fakat bunu performansla destekleyeceğiz, sürekli bir şekilde programı güçlendireceğiz.

PROGRAMI GÜÇLENDİRME MESAJI
Bu sene deprem yaralarını sararken deprem dışındaki harcamaları çok güçlü bir şekilde kontrol altına alıyoruz. Bazı kamuda tasarruf paketi açıkladık. Onu güçlü bir şekilde uygulayacağız. En önemli konu verimliliği artıracak, Türkiye'nin rekabet gücünü artıracak, yapısal reformları hızlandıracağız. Dolayısıyla iki kanaldan para politikasına dezenflasyon için destek vereceğiz. Bir; bütçe disiplini üzürerinden destek vereceğiz. İki; reformları hızlandırarak verimlilik artışı üzerinden destek vereceğiz.

Dolayısıyla önümüzdeki dönemde böyle bir güçlendirme, zaten bir süreç işi. Sonuç almak da bir süreç işi. Şuna inanıyorum ki, programı güçlendirdikçe de çok daha iyi sonuçlar alacağız. Aslında başladık biz programı güçlendirmeye. Tasarruf paketini açıklamamız bunun bir ayağı. Ama daha birçok önümüzdeki dönemde programı güçlendirecek ilave adımlar atacağız. Bunlar bir kısmı kamu maliyesi ayağında, bir kısmı yapısal dönüşüm ayağında olacak. Bu program içeride ve dışarıda ciddi bir rağbet görüyor.

IMF ELEŞTİRİLERİNE YANIT
Bu program sanki Türkiye'nin öz evlatları tarafından hazırlanmamış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu program kendi öz programımızdır, kurala dayalıdır ve uluslararası normlara uygundur. Biz bu süreçte hiçbir uluslararası kuruluşla program hazırlık evresinde diyaloğa girmedik.

Geçen sene çok büyük bir deprem felaketi yaşadık, bu felaketin yaralarını sarmayı önceliklendirdik.

Deprem hariç bütçede çok ciddi bir sıkılaşma var, deprem nedeniyle bütçe açığı büyüdü.

Bu sene bütçe açığını hedeflediğimizin çok altında kapatacağız. Enerjide verimliliği dijital dönüşümü önceliklendireceğiz. Deprem dışındaki alanlarda disilin, harcama kontrolü olmazsa olmazdır.

Dezenflasyon programı geçen yıl için elverişli değildi. Geçen yıl büyük bir bütçe açığı ile karşı karşıyaydık. Bankacılık sektörü içerden bunu finanse etmekte zorlanabilirdi.

"DÖVİZ ALMASAK DOLAR 30'UN ALTINA GELİRDİ"
Bu nedenlerle aldığımız tedbirlerin bir kısmı enflasyonistti. KDV'yi artırdık, akaryakıtta ÖTV'yi artırdık. Kuru serbest bırakınca enflasyonist etki oluştu. Deprem, kur etkisi, vergi etkisi, beklentileri bir arada düşününce enflasyon yükselişe geçti.

Bu sene bu faktörlerin hiçbiri yok. Piyasadan döviz almasak dolar 30'un altına düşebilirdi. Lirada değer kaybı için bir sebep yok.

KDV'de herhangi bir artış öngörmüyoruz. Deprem yaralarını önemli ölçüde sarıyoruz. İnşaat maliyetler, sektöründe denge oluştu. Beklenti kanalı iyileşiyor.

ENFLASYONLA MÜCADELEDE KARARLILIK VURGUSU
Enflasyon beklentilerinde iyileşme var. Bütün bunlar dezenflasyonu destekliyor.

Biz enflasyonu düşürmekte kararlıyız, gelecek sene enflasyonu 10'lu rakamlara, sonraki sene tek haneye düşürmek için ne gerekiyorsa geri adım atmayacağız.

Maliye politikasında da para politikasında da geri adım atmayacağız.

KİRADA YÜZDE 25 ZAM SINIRI
Kirada yüzde 25 sınırının devam etmesi için bir sebep görmüyorum, çok büyük ihtimalle devam etmez.

Kredi fiyatlamasına da müdahale edilmemesi gerekiyor.

"KUR HEDEFİMİZ YOK"
Türkiye'nin döviz ihtiyacı azalıyor, dış ticaret açığı azalıyor. Uzun süre negatif reel faiz vardı, bugün öyle bir şey yok. Türkiye'ye fon akışı güçlü. 

Bizim bir kur hedefimiz yok. Şu anda kura herhangi bir müdahale yok ama Merkez Bankası döviz rezervi biriktiriyor. Kurda aşırı bir değerlenmeyi de öngörmüyoruz, tüm aşırılıklar risktir.

ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ ÇALIŞMASI
OECD, çok uluslu şirketler için asgari kurumlar vergisine geçiyor. Biz de çok uluslu şirketler için asgari kurumlar vergisini getireceğiz. Benzer bir çalışmayı diğer firmalar için de yapıyoruz. Bütün firmalar için asgari bir kurumlar vergisi hususunu çalışıyoruz. Teşvik uzun döneme yayılacak, herkes bu yükü kaldırabileceği oranda taşımak durumunda. Vergide adaleti sağlamaya yönelik ciddi çaba içerisindeyiz. Arsalar ve gayrimenkuller üzerinden elde edilen gelirler üzerine de bir çalışmamız var

NOT ARTIŞI GELİR Mİ?
Bütün kredi derecelendirme kuruluşları görünümü pozitif tutuyor. Çok büyük ihtimalle kredi notumuz yükseliş trendinde olmaya devam edecek.

SWAP KANALLARI AÇILACAK MI?
Aşırı oynaklılara zemin hazırlamak istemedik. Önümüzdeki dönemde değerlendireceğiz, başlangıçta tek yönlü olmak üzere, 1 yıl sonrasını önceliklendirerek bir adım atacağız.

GRİ LİSTE AÇIKLAMASI
FATF, "yerinde denetim yaparak Türkiye'nin çıkış sürecini başlatabilriz" dedi. Mayıs ayı başında Türkiye'ye heyet geldi. 

Kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede dozu en yüksek seviyeye çıkaracağız, listeden çıksak da çıkmasak da. Her halükarda bu listeden çıkarız, zamanlaması konusunda umarım siyasi mülahazalar devreye girmez.

Editör: Menekşe Topaloğlu