Bu başlık abartılı gibi gözüktü belki de çoğumuza, ama insanlığın dünya üzerinde yaşayışından bu yana bir kişi veya birileri dünyayı değiştirmiştir! Yaratanın kullarına bahşettiği düşünme gücü veya ihtiyaçlardan doğan çalışmalarla dünya değişmiş ve bugünkü dünya oluşmuş, yarında başka bir dünya oluşacak.
Bunu kim yapacak sen ben kısacası herkes, “tek başıma ben mi değiştireceğim koca dünyayı böyle gelmiş böyle gider” diyenleri duyuyorum. Evet, sevgili arkadaşım sen değiştireceksin, ben değiştireceğim sonuçta bu dünya üzerinde değişime katkıda bulunacaksın.
Herkes böyle düşünseydi dünyanın bir ucundan bir ucuna bir iki saatte insanlar ulaşamayacaktı.
17.yüzyılda yaşamış Hezarfen Ahmet Çelebi insanın da bir kuş gibi uçabileceğini, Galata kulesinden Üsküdar da Doğancılar semtine kanatlarla uçarak göstermiştir.
Bu düşünceyi ve buluşu tek başına araştırarak yine kendisi hayata geçirmiştir ve uçma fikri doğmuştur. İşte al sana bir dünya değişimi ve insanlar bu konuda araştırmaya başlamışlar.
Kontrollü biçimde uçabilen ilk motorlu uçağı(1899) Orville ve wilbur Wright kardeşler,Amerika Birleşik Devletlerinde yaptılar ve uçurdular,yanlarında dünya yoktu ama onlar dünyanın kaderini değiştirdiler, bugünkü uçaklarla dünya küçüldü.
Edison insanlığı aydınlığa kavuşturdu, bu buluşu yaparken tek başınaydı ve dünya değişti!
1875 li yıllarda İskoç asıllı ABD li mucit Alexander Graham Bell oturup dünyayı ben mi değiştireceğim deseydi, telefonu bulabilir miydi, ama o tek başına telefonu buldu ve dünyayı değiştirdi!
70 li yıllarda kale dibindeki postanede Ankara ile görüşmek için gece yarısına kadar beklerdik, oysa bugün 10 yaşındaki çocuğun cep telefonu var, nerden nereye!
İbn Sina(980-1037) Yalnız doğuda değil ortaçağ Avrupa sında da en büyük tıp bilgini sayılan Müslüman bir bilgin ve düşünür,o tıp dünyasına katkısı olmuş ve bir şeyleri değiştirmiştir.
Kendisini bilime adamış Pasteur(1822-1895), kuduza çare bulmuş ve mikroplara karşı verdiği çalışmalarıyla dünyayı değiştirmiştir.
Hayatımızı değiştiren bilgisayarlar ve son teknoloji harikaları bir insan buluşu değil mi?
Öyleyse dünyayı bizim değiştirdiğimizde doğrudur, ama onlar mucit ti diyeceksin, peki sen
nesin sen hiç kendini keşfetmeyi denedin mi? İçindeki mucitle hiç konuştun mu kendine güvenmeyi saygı duymayı hiç düşündün mü?
Beynimizin % kaçını acaba kullanabiliyoruz?
Sokrates in dediği gibi” Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır”
Mesela evdeki şu bozuk musluğu tamir ederek, bozuk prizi yaparak, kapının bozuk kolunu değiştirerek veya çocuğunun kırılmış oyuncağını birlikte yapıştırıp yanaklarına bir öpüş kondurarak! Değişime kendimizden, evden başlasak nasıl olur acaba!
Henry Bergson ”Var olmak değişmektir, değişmek olgunlaşmak; olgunlaşmak kendini durmadan yaratmaktır” diyerek değişimin, gelişimin önemini vurgulamıştır.
İşe neden kendimizden başlamalıyız derken düşünce merkezi beynimizin içinde ve bize ait olduğu için, düşüncenin sonuçları da yine bize aittir.
Bunun üzerine ünlü din alimi Gazali nin şu sözlerinde unutmamak gerekiyor ”Akıl durunca düşünce durur, düşünce durunca hareket durur, hareketsizlik te çürümenin eşiğidir”
Öyleyse yaşam bizden sürekli bir hareket istiyor, hayallere bürünmüş hedefler istiyor. Bir tamirci çocuğun bile o yağın pasın içinde değişim hayalleri olmasa, o dükkanın ona çok sıkıcı geleceği aşikardır. Öyleyse yaşama dair değişikliğe ve hayallerimize sahip çıkalım. Bunlar elbette sizlerin, hepimizin de bildiği hususlardır amacım sadece yaşama ait bir şeyleri birlikte hatırlama ve paylaşmaktı.
İstersek bizde dünyayı değiştirebiliriz, ama önce kendimizden başlamak şartıyla!
En derin saygılarımla, hoşça kalın!