Sitemizin köşe yazarı Ramazan Yumşak bugünkü yazısında, ''Harf inkilabı ve bir gecede cahil kalmak'' yazısını kaleme aldı.
Atatürk’ün en büyük ve en çok ses getiren devrimlerinden biri de harf inkılabıdır. Bu inkılapta da bazı yobazlar olayı yanlış anlamaktadır. Yobazların bir kısmı harf inkılabı ile halkın bir gecede cahilleştiğini ve dinden uzaklaştığını, bir kısmı ise bu inkılapla çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştığımızı, herkesin okuryazar olduğunu ve gerilememize sebep olan alfabeden kurtulduğumuzu iddia etmektedir. Bugün de harf inkılabı ile söylenenler arasında ki çelişkiden bahsetmek istiyorum. Gerçekten de harf inkılabı söylendiği gibi ‘gerileme mi, ilerleme mi’ sebebidir. Olayları iki tarafın bakış açılarına göre tahlil etmek istiyorum. İnkılaplara karşı iyi ya da kötü yönde bir saplantınız var ise doğru tahlil edemezsiniz. Çünkü sizi, saplantı ve takıntılarınız yönlendirecektir. Doğruya ulaşmak için olayı saplantıya dönüştürmeden aklıselim değerlendirmek gerekiyor.
İlk olarak harf inkılabı ile; halk bir gecede cahilleşti, hiç âlim kalmadı ve âlimler de cahiller grubuna girdi. Diğerleri ise; harf inkılabı ile gerilememize neden olan ve ilerlememizi engelleyen eski Arap harflerinden kurtulduk ve çağdaşlaşma önünde en büyük adımı attık diyor. Onlara cevaben:
Nasıl oluyor da halk bir gece de birden bire cahil kalıyor veya çağdaşlaşıyor. Bunu anlayamıyorum. Bunu hangi aklıselim savunabilir. Öncelikle böyle bir şey mümkün olsa idi, çağdaşlaşmak veya milleti cahil bırakmak isteyen her yönetici harf inkılabı yapar ve gelişmek çağdaş olmak için yüzyıllarca uğraşmazdı. Halkını istediği gibi idare etmek isteyen diktatörlerde bir gecelik harf inkılabı ile halkını cahil yapar ve cahilleri istediği gibi yönetebilirdi. Bu fikir neden başkalarının aklına gelmiyor da bizimkilerin aklına geliyor.
İkinci olarak âlimler bir gecede cahil kalmışlar. Son dönemde o kadar âlim, bilim adamı vardı ve bunlar harf inkılabı ile bir gecede cahil kaldı.
O kadar âlim ve bilim adam var ise Osmanlı neden battı veya çöküş sürecine girdi, bilim ve teknolojide Avrupa’nın çok gerilerinde kaldı. Madem memlekette âlim çoktu peki, padişahlar neden bilim ve teknolojiyi geliştirmek için Avrupa’dan bilim adamı ve hocalar getirtti. Yoksa padişahlarımız da Atatürk gibi âlim düşmanı(!) mıydı? Osmanlıdaki hangi bilim adamı buluş yapıyordu da harf inkılabı bunu engelledi.
Harf inkılabı ile bir gecede cahil olduk diyorlar. Oysa harf inkılabı ile cahil olunmaz sadece okuma yazma bilmezsin. Okuma yazma bilmeyene cahil değil, ümmi denilir. Okuma yazma bilen hatta üniversite bitiren hatta ve hatta Prof. olan ancak adam olamayan ve zır cahil olan yüzlerce binlerce hatta milyonlarca adam var iken okuma yazma bilmemek nasıl oluyor da cahillik kabul ediliyor. Okuma yazma bilmediğimiz için cahil kaldık diyenler okuma yazma bilmeyen Peygamberimiz de cahil oluyor mu? Size göre peygamberimiz cahil mi oluyor? Osmanlıda o dönem okuma yazma oranı kaçtı ki, 1950 de okuryazar oranı %36 iken (1923 te %11, 2009 da bile %91.7)siz neden bahsediyorsunuz.
Harf inkılabı bizi geçmişten kopardı diyenler var. Bizi geçmişten koparan faktör harf inkılabı değil, dil devrimidir. Eğer harf inkılabından olsaydı günümüzde Atatürk’ün gençliğe hitabesini veya İstiklal Marşını okuyan herkes onları anlardı. Ama şimdiki nesil o kelimeleri, Latin harfleriyle yazıldığı halde, anlamıyor. Ne olduğunu dahi bilmiyor. Neden? Çünkü harfler değil kelimeler farklı geliyor.
İkinci bir örnek ise şuan Arapça harflerle okuduğumuz Kuranı anlayamıyoruz. Neden çünkü Arapça bilmiyoruz. Yani o dilin harflerini bilmekle dilini bilmek farklı da ondan. Kuran ayetleri şimdiki harflerle (Latin)yazılsa yine anlayamayız ve anlayamıyoruz da. Neden? Çünkü Arapça yazıyor ve harfle dili anlamanın alakası yok da ondan. İngilizce kelimeleri Latin harfleriyle yazıyor diye anlıyor muyuz?
Yine söylüyorum bizi geçmişten koparan şey harf değil, dil değişimidir. Çünkü dilin büyük bir kısmını oluşturan Arapça ve Farsça kelimeler çıkarıldı. Onlar çıkarıldığı için Osmanlı ile aramız açıldı. ‘Dildeki yabancı kelimeler ayıklandı’ denildi ama Arapça ve Farsçadan temizlendi batı kelimeleri kaldı ve yerlerine yeni uydurukça kelimeler eklendi. Bunu eleştirebilir veya buna karşı çıkabilirsiniz. Bu konuda hem fikiriz.
Latin harflerine geçilince dinden uzaklaştık diyenler var. Ama aynı kişilere; şuan günümüzde İslam’ın en iyi yaşandığı ülke hangisi? Diye bir soru sorulsa bu kişiler yine ‘Türkiye’ cevabını verecektir. En dindar ve en iyi İslam ülkesi Türkiye diyorlar. Ama Latin harfine geçince dinden uzaklaştık da diyorlar. Madem Latin alfabesi kullanan Türkiye en dindar ve en iyi İslam ülkesi ise Arap alfabesi kullanan ülkeler de dinden uzak ise bu çelişki nereden geliyor. Sizin mantığınıza göre Türkiye’nin dinsiz olması ya da az dindar olması, Arap alfabesi kullanan ülkelerin ise en dindar olması gerekmiyor mu?
Latin alfabesine geçildiğinde çağdaşlaştık diyenlere sormak istiyorum Çağdaş ülkelerin çoğunun Latin alfabesi kullanması Latin alfabesi kullanan herkesin çağdaş olduğunu anlamına geliyor mu? Ya da Latin alfabesi kullanmayan Japon, G. Kore, İsrail ve Yunanistan gibi ülkeleri nasıl açıklayacağız?
İkinci olarak madem çağdaş olduk harf inkılabından sonra neden birden bire birinci sınıf ülke olamadık? Neden hala Avrupa kapılarında bekliyoruz? Harfimiz değişti biz neden harfi değişmeyen Kore ve Japonya’dan daha gerideyiz? Avrupa ve batı ile aynı alfabeyi kullandığımız halde onlar neden bizden çok ilerde?
Bir büyüğümün dediği gibi ‘Latin harflerine geçmek bizi ilerletmedi hatta bizde taassubu ve gericiliği arttırdı’. Bazı yobazların Latin alfabesini dinsizlik ve dinden uzaklaşma olarak görmesi halkta refleks oluşturmuş ve halkın yeniliklere karşı direnç göstermesine neden olmuştur. Arapça yasaklanınca birçok kişi Kuran okumak için kurslara gitmiş bu da cemaatleşme ve tarikatlaşmayı artmıştır. Gerici hoca ve tarikatlar çoğalmış bu kişilerin ekmeğine yağ sürülmüştür. Yani çağdaşlaşmaya katkısını bilmiyorum ama gerici hocaların ekmeğine yağ sürdüğünü çok iyi görüyoruz.
Daha önceleri hacı hoca sayılmayan birçok kişi sadece Arap alfabesi öğrenmekle hoca olmuş ve bu cahiller milleti peşinden sürüklemiştir. Arapça harf bilmekten başka herhangi bir dini bilgisi olmayan bu kişilerin etrafında onlarca yüzlerce cahil kitle toplamış ve ona uyulmuş. O da, o kitlelere önderlik etmiştir. Bu kişiler hoca ve önder kabul edildiği için de her söylemi emir telakki edilmiştir. Din yerini onların anlattığı yobazlığa bırakmıştır. Böylece onlarca yüzlerce din bilgisi olamayan ama kuran harflerini bilen lider hocalar türemiştir.
Harf inkılabına bir de bu açıdan bakılmasını istedim. Saygılar sunuyorum.