Fetö’nün bu darbe girişiminin televizyonlarda son gelen görüntülerini izledikçe, ülkenin nasıl bir uçurumdan döndüğünü şimdi daha iyi anlıyoruz. Gazilerimizin ve şehit ailelerinin yani milletin duruşu vatan sevgisinin önemini bir kez daha oraya çıkardı. Bayrağımız göğe çekilirken çoğumuz ilk milli duyguyu yaşamışızdır. Bu günde aynı duygularla bayrağımızın gölgesinde milli marşımızı söylüyoruz. Kurtuluş savaşının en çetin günlerinde bu vatan için ya ölecektik ya da vatanı böldürmeyecektik, bunun adı İstiklal savaşıydı.
15 Temmuz da bu millet aynı mücadeleyi ve aynı duruşu sergiledi. İster istemez şu soru aklımıza geliyor;”milletin üzerine, meclise bomba, mermi yağdıran hainleri kim, nasıl yetiştirdi” Bu hainlerin beyni nasıl yıkandı? Uzun yıllara dayandığı belli oluyor, çocuk yaşta hipnoz edilen beyinler nasıl yetişkin bir vatan haini oldular.
HİPNOZLA VATAN HAİNLERİ ÜRETİLDİ!
Çocuk yaşta bu cemaate giren gençlerin beyinleri yıkandı, ailelerinden koparıldı, hatta aileler dağıldı. Kendi çıkarları doğrultusunda bir hedefe kitlendiler. Gençler, karakter erozyonuna uğradılar normal insan ölçüsünden uzaklaştırıldılar, yani hipnoz edildiler.
PEKİ, HİPNOZ NEDİR?
Hipnozun doğasını anlamak biraz zor, ama bir tanım yapabiliriz. Bilinçli bir zihnin devre dışı bırakılarak, bilinçaltına telkinlerin yerleştirilmesi sanatıdır. Hedefler açısından hipnoz, kişinin, o andaki gerçeğin farkında olmasına rağmen, ondan ayrı olduğu hissine sahip yoğun bir fiziksel ve zihinsel rahatlamak şekli de olabilir. Rüya içinde bir rüya şekline benzetilebilir. Bu durum ister istemez kişilerde karakter değişmesinde sebep oluyor.
İndra Gandhi’in karakter ile ilgili şu dizeleri önem arz ediyor!
“Söylediklerinize dikkat edin, düşünceleriniz olur; Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınız olur; Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınız olur; Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınız olur; Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerleriniz olur; Değerlerinize dikkat edin, karakteriniz olur; KARAKTERİNİZE dikkat edin, KADERİNİZ olur.
Yaşımız 50 yi aştı,70 li yıllar da lise Vefa lisesinde okuduğumuz yıllarda Sezai Karakoç ve N.Fazıl Kısakürek bizim için bir mektepti. Necip Fazıl’ın şu mısraları vatan sevgisinde bize bir ufuk olmuştur.
Mehmed’im, sevinin, başlar yüksekte /Ölsek de sevinin, eve dönsek de! /Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!/Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!/Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Zindandan Mehmed’e mektup şiirinden birkaç mısra, Üstat bu satırları yazdığında yıl 1961 di.
N.Fazıl “Büyük Doğu” ile başlayan hamlesiyle bu memlekette adam yetiştirdi. Bu yüzden üstat tan nasibini alanlar, yani bizler şanslıyız. Bu örneği niye verdim, vatan için adam yetiştirmek önemlidir.
İşte sahte kahramanlara üstat şu mısraları söylemiş;
Bize kalan aziz borç, asırlık zamanlardan;
Tarihi temizlemek sahte kahramanlardan….. Hoşça kalın!