Kahramanmaraş'ın en etkin haber sitesi Kanal Maraş Köşe Yazarı Yıldırım Üzümcüoğlu bugünkü yazısında ''Zamanı gelmedi mi?'' diye yazdı.

İşsizlik;

İşsizlik “diz boyu” tabiri artık değişti. İşsizlik gırtlağı aştı artık gömüldük işsizliğe ve millet olarak boyumuzu aşan su gibi kaybolduk işsizliğin içinde.

Üniversite sayısı kırk yıl önce az idi ama bugüne göre eğitim kaliteli idi. Üniversite sayısı haddini aştı. Öğretim kadrosu yetiştirmeden, alt yapı hazırlanmadan orta öğretim gibi gerekli gereksiz bölümlerden oluşan meslek yüksek okulları ve üniversiteler günümüzde üniversite mezunu işsizleri arttırdı.

İşsizliği azaltmak için teknik meslek liselerinin sayısının da dengesini sağlamak gerekiyor.

Suriyelilerin de işsizler ordusunun büyümesine katkısı çok fazla. Bu kadar sığınmacı insanın sadece sağlık giderleri bile pek çok ülkede ekonomiye zarar verir. Biz yıllardır bu insanlara yeterince barınma sağlamadık mı?

Geçinebilmek;

Geliriniz yetiyor mu? Dört, beş ayrı yerden maaş alıyorsanız problem yoktur eminim.

Son bir ay içerisinde dövizdeki artış, hayatı en olumsuz biçimde etkiliyor. Ekmek için bahsedilen fiyatlar bile ürkütücü. Belki de ilk defa üretici ve tüketici aynı anda şaşkın.

Nereye gidiyoruz?

Freni patlayan otobüs içerisindeki yolcuların çarpışma anını beklediği gibi hızla ilerliyoruz.  “Bana yetkiyi verin, her şeyi çözeyim” diyen sayın cumhurbaşkanından çözüm bekliyoruz.

Çaresizlik;

Çaresiz değiliz.

Türk milleti asla çaresiz yaşamadı. Türk milleti daima sabırlı yaşadı ve günü geldiğinde çözümlerini üretti. İnanıyoruz ki; her problemin bir çözümü vardır.

Ekonomiyi yönetenler kayıp kaçaklara çare bulmalı, çözüm üretmelidir. İlk adım olarak büyük bir kaynağı vakumlayan sığınmacılar derhal ülkelerine iade edilmelidir.

Çiftçiye acilen üretim destekleri en üst düzeyde verilmeli ve ürünlerin alımı en iyi biçimde desteklenmelidir.

Üretim toplumundan tüketim toplumuna dönen bizleri; üretime teşvik edecek çalışmalar başlatılmalıdır.

İthal lüks araç ithalatı tamamıyla durdurulmalı ve yerli üretim araçlardan alınan vergiler azaltılmalıdır.

Gün birlik olma zamanıdır. Milli paramıza gereken değer tekrar kazandırılmalıdır.

Cep telefonu ithalatı tamamıyla durdurulmalı ve Aselsan tekrar telefon üretmeye başlamalıdır.

Bu örnekleri hepimiz çoğaltabiliriz. Mutlaka yönetenler de biliyordur ve gereğini yapmalıdırlar.

Birlik olma zamanı;

Her gün kurulan partiler yerine bütünleşen partiler gereklidir.

“Bana bir şey olmaz” diye düşünenler gaflet içerisindedir. Türkiye’nin egemenliğinin temel taşı olan unsurlar sarsılırsa; kimsenin taşıt ruhsatı, evinin tapusu ve bankadaki ya da cebindeki parası onu bugünkü gibi özgür ve huzurlu yaşatmaya yetmeyecektir.

Gün; günü yaşama zamanı değildir.

Gün; yarını düşünme zamanıdır.

Başkalarının tasarladığı yarınları yaşamak istemiyorsak, herkesle ayrışmak yerine kucaklaşarak el ele ortak çıkarlarımızı koruyarak, ülkemizi ayağa kaldıracağız.

Artık üretmek zamanı.

Artık kucaklaşma zamanı.

Artık yerli malı kullanma zamanı.

Artık yerli tohuma sahip çıkma zamanı.

Artık kibri ayaklar altına alma zamanı.

Artık kardeşlik zamanı.

Artık çiftçiye, hayvancılık yapanlara, orman köylüsüne ve her türlü üreticiye sahip çıkma zamanıdır.