Mühür zade Mehmet Nuri Bey: Türk işadamı, siyasetçi Demir yoları inşaatının ilk müteahhitlerinden.. bugün de ülkemiz kahramanlarından Nuri DEMİRAĞ ı anlatacağım. 1886 yılında Sivasın Divriği ilçesinde dünyaya gelmiştir. Kendisi ilk türk müteahhitlerinden biridir. Hatta soyadı Atatürk tarafından 1250 km lik demiryolu inşa etmesi nedeniyle verilmiştir. Cumhuriyet döneminin saygın zenginlerindendir. Hayırseverliği ile tanınmıştır.
Bu değerli insan ise yaptığı ilkler nedeniyle türk tarihine geçmiştir. Çünkü ilk uçak fabrikasını, ilk sigara kağıdı üretimi, ilk yerli paraşüt üretimi gibi ilkleri yapmıştır. Ayrıca Boğaza bir köprü ve Kebana bir baraj yapılmasını da öeren kişidir.
1903 yılında Ziraat Bankasında memur olarak çalıştı. 1910 yılında ise maliye bakanlığının sınavını kazanarak maliyede memur oldu. Çalışarak yükseldi ve 1918 de maliye müfettişi oldu. İşgal sırasında hakaretlere uğradığı için istifa etmiştir. 1926 yılında Fransız şirketi demiryolu yapımını yarıda bırakıp gidince onun yerine şirketi ile ihaleyi aldı ve ilk demiryolu müteahhidi oldu. Samsun- Erzurum –Sizas arasını ve Erzurum Afyon- dinar arasını yaptı. İşlerini zamanında ve sağlam yapıyordu.
Karabük demir çelik Sivas çimento ve merinos tesisleri gibi birçok tesisin inşaatını yaptı. San Francisco daki Golden Gate Köprüsünü örnek alarak ve onlarla ortak çalışarak Boğaza bir köprü projesi yaptı. 1934 yılında bunu Cumhurbaşkanı Atatürk ve Hükümete sundu ancak Atatürk beğense de hükümet tarafından onaylanmadığı için yapılamadı. O dönem de bence bu paroje yapılamaz olarak görülmüştür. Ya da CHP o dönemde de biz köprü yaptırmayız diye diretmiştir. Demek ki adamların bir şeyler yapmaya itirazı yeni değil Cumhuriyetin başlarına kadar dayanıyor.
Yepyeni ve batının taklidinden uzak bir uçak üretmek zorunluluğunu gören Nuri Demirağ, bu hayalini gerçekleştirmek için uçak fabrikasını kurmak için 1936 yılında girişimlere başladı.
Asıl fabrikayı memleketi Divriğe kuracaktı ancak ilk önce İstanbula kurup ilk aşamayı geçmeyi planladı. İstanbulda Barbaros Hayrettin İskelesini yanına kurdu. Sonrada Yeşilköyde çiftlik satın alarak uçuş için pist ve hangarlar ve tamir atölyeleri yaptırdı. Bu uçuş pisti Amsterdam havaalanı kadardı. O gün ve şartlarda bu kaadar ileri görüşlü bir insanın haranası ülkeye çok şeykaybettirmiştir.
Ve o gün onun yaptığı pist şuan Atatürk havalimanı olarak kullanılmaktadır. O kadar iyi planladı ki bir de pilot yetiştirmek için alana Gök Okulu kurdu. 1943 yılına kadar 290 pilot yetiştirmiştir. O dönemde. Hatta Divriğe de Gök Okulu açarak oradan yetiştirdiği çocukları İstanbulda eğitiyordu.
Ve gelelim yaptığı uçaklara:
1936 da tek motorlu ilk uçk üretildi. Ve NU.D-36 adı verildi.1938’de NU D-38 adında çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yapıldı. Düşünebiliyormusunuz yaptıkları NU D-38 1944 yılında dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alındı. Yani biz o dönemde dünyanın en kaliteli uçaklarını üretiyorduk.
İlk uçak siparişini 1938 de Türk Hava Kurumu verdi. Ve THK tarafından sipariş edilen 65 planör kısa sürede teslim edildi. Daha sonra NU D 36 adlı 24eğitim uçağı tamamlanmış ve deneme uçuşlarını gerçekleştiriyordu. 1941vyılında Tamamen Türk yapımı ilk uçak İstanbuldan Divriğe ujçtu. Bu uçuşun pilotu ise Nuri Demirağ ve oğlu Galip Demirağ idi.
Maalesef filmin kötü sonuna geliyoruz. Yine bir el bu kahramanın Türkiyenin önünü açacağını düşünmüşki onu bertaraf etmek için bazı hainlerden gerekeni yapmasını istemiştir. THK nın siparişleri
test edildiği halde son bir kez daha test istenmiş. Gereken tüm çalışmalar önceden yapılmış olacak. NU D 36 adlı uçak bu ikinci test uçuşu için Eskişehire getirilmiş ve Türkiyenin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Reşit Alan test sürüşünde hava alanına hayvanlar girmesin diye açılan hendeği görmediği ve bilmediği için hendeğe düşer ve şehit olur.
İşte Ülkeyi ve Nuri Demirağı batırma planı burada devreye sokulur. THK tüm siparişleri iptal eder ve Yurt dışına satışını da mahkemece yasaklatırlar. Fakat yukarıdan bu ele gücü yetmeyen Nuri Demirağ mahkemeleri kaybeder. Sipariş alamayan ve ürettiği uçakları satamayan fabrika iflas eder ve batar.
Hatta İspanya İran ve Iraktan alınan siparişlerde engellenir. Eldekii uçakları hurdacıya satar. Cumhurbaşkanı İsmet İnönüye ne kadar mektup yazsa da başarılı olamaz ve biter.
Bu davayı ve kanunları değiştirmek için siyasete atılır. 1945 yılında muhalefet partisini olan Milli Kalkınma Partisini kurar. 1946 ve 1950 seçimlerinde meclise giremedi. 1957 yılında ise Demokrat partşiden milletvekili oldu. 1957 yılında71 yaşında şeker hastalığı nedeniyle vefat etti.
Bu kahramana ülke ve millet olarak çok şey borçluyuz. Ona yapılan haksızlıklar ülkeye yapılmıştır onun değil ülkenin önü kapatılmıştır. Ne yapalım Zamanında sahip çıkmayan devlet yöneticileri utansın.