Bu çağrım sizedir. Duygusallık yok! Duygusallık bizi yanıltmakta ve bize yanlış yaptırmaktadır. Daha önce ki çağrımda da adaletten şaşılmaması gerektiğini ve kul hakkının çok tehlikeli olduğunu defa atla belirtmiştim. Şimdi de yapılan temizlik işinde topuzun ayarının kaçırıldığı kanaatindeyim. Çünkü FETÖ örgütüne militanlık yapanların yanında örgütün gerçek yüzünü göremeyen veya daha 15 Temmuzda gören masum Anadolu çocuklarının da arada kaynadığını düşünüyorum.

Biliyorsunuz daha önce Sayın Cumhurbaşkanımız ‘’Bu örgütte; alttakiler ibadet, ortadakiler ticaret ve üsttekiler ihanet içerisindedir’’ diye, kimin ne olduğunu açıklayan bir beyanatta bulunmuştu. Bu söze aynen katılıyorum. Bu nedenle görevden alımlarda bu sözün rehber alınmasını gerektiğini düşünüyorum. Alınanlar içerisinde işini mesleğini yaparken cemaate çeşitli nedenlerle gönül bağı olan insanlar var. Cemaatin devlete ve millete hizmet ettiğine samimi olarak inanmış kişiler.

Devletin en tepesindeki yöneticilerin, bakanların, belediye başkanlarının kullanıldığını ve kandırıldığını kabul ediyoruz. Kandırıldıkları için onları affediyoruz da, cemaatin en alt katındaki insanların kandırıldığını neden kabul etmiyoruz. İstihbaratın başındakileri ve yöneticileri kandıran bu şer şebekesi, masum Anadolu insanlarını VATAN, MİLLET ve DİN için kandıramaz mı? Bence asıl kandırılan bu alt tabakadaki insanlardır. Bu şer şebekesine bilmediği için gönül vermiş Anadolu’nun bu kadim insanlarına kıymayalım. Hiç olmazsa bu kadar ağır ceza vermeyelim.

Devletin görevi gerçek militan ile vatana millete faydalı diye destek veren Anadolu insanlarını ayırt etmektir. Devlet adalet dağıtırken duygusal davranamaz.

Şimdi şunu sormak istiyorum. PKK’nın otuz yıldır devletle savaştığını ve çok sayıda asker öldürdüğünü bile bile sempati duyanlar ve destekleyenler görevden alınmayacak, onlara hiçbir şey yapılmayacak, belki görev yeri değiştirilecek. (Oda kimsenin gitmek istemediği doğudan alınıp batıya verilecektir) Ancak FETÖ nün otuz yıldır devlete ve millete hizmet ettiğini düşünen ve bu nedenle sempati duyanlar ve yardım edenler ise vatana ihanetle suçlanıp görevden alınacak. Bu iş sizce doğru mu?

Bu iş beni ziyadesi ile üzüyor. Ben bunun adil olmadığını düşünüyorum. Son dönemdeki alçakça ve haince darbe girişimi nedeniyle kızgın olabiliriz. Ama duygusal davranamayız. İyi ile kötüyü ayırt etmeliyiz. Darbecileri ve FETÖ militanlarını en şiddetli şekilde cezalandırmalıyız ama kandırılmışlara da aynı sertlikte ceza veremeyiz. Bu adaletli olmaz.

Kopya ile memur olanları, onların yerleştirdiği kişileri, amiri yerine abisinin hocasının emrini yerine getirenleri atalım. Bir daha da bu görevlere yaklaştırmayalım. Bunda herkes hem fikir. Yapılması gereken; bu militanların atılması temizlenmesidir. Belki de hapse atılması…

Daha önce cemaatçileri devlete almayın dediğimde beni cemaat ve din düşmanlığı ile suçlayanlar şimdi de cemaatçi olmakla suçlayacaklar biliyorum. Ancak ben her zaman ki gibi adaletin yanındayım ve adaletin yanında duracağım. Beni suçlayanların yaptığı gibi; dün ölümüne cemaatçi, bugün ise ölümüne cemaat düşmanı olmayacağım. Daima adalete göre hareket etmeli, insanları din ile iman ile mezhep ile değerlendirmemeliyiz. Bu bizi adaletten saptırır.

Daha önce bunlar abdestli namazlı insanlar, bunların hiçbirinden zarar gelmez diyenler şimdi; bunların hepsi terörist bunların hepsini asalım diyor.

Ben ise yıllar önce: ‘’Bir insanın sırf cemaatçi olduğu için devlete torpille alınması yerleştirilmesi kesinlikle yanlıştır’’ diye bağırıyordum. Şimdi: ‘’Bir insanın sırf cemaatçi olduğu ve onlara gönül verdiği için devletten atılması yanlıştır’’ diye bağırıyorum. Terörist faaliyetleri var ise bundan yargılanmalı ve görevden alınmalı. Yoksa bir şey yapılmamalıdır.

Maide suresi-8: Ey mü’minler! Allah için hakkı ayakta tutan hâkimler ve adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe götürmesin. Adalet yapın ki, o takvaya en çok yakın olandır. Allahtan korkun çünkü o yaptıklarınızdan haberdardır.

Bence bu ayet, gayet açık!