Kahramanmaraş'ın en etkin haber sitesi köşe yazarı Serkan Karaaslan bugünkü yazısında "Halk mı kazanacak? Yoksa kırmızı plakalı mı? Birde Türkoğlu meselesi?" diye yazdı.

Şehir olarak kilitlendiğimiz tek şey AK Parti İl Başkanın kim olacağı? Kırmızı Plakalı ağabeyimiz mi kazanacak yoksa halk mı? Bizde merakla bekliyoruz. Bence halkın kazanması her halukarda iyi olur. Yine Kırmızı Plakalı ağabeyimizin karıştığı Türkoğlu’nda; ‘Kendim Ettim Kendim Buldum’ şarkısı bu aralar baya meşhur.

▪️▪️▪️

Vallahi uzun yıllardır siyaseti takip eden birisi olarak çok şaşırdığımız olaylara tanık oluyoruz. Daha önceleri perde arkası siyaseti hep perde arkasında görürdük artık perde önüne kadar indi. Sadece inmek ile kalmadı. Büyük bir coşkuyla da takip ediliyor.

▪️▪️▪️

Biliyorsunuz Gaziantep, Osmaniye gibi illerin tamamında AK Parti İl Başkanlığı seçimleri yapıldı ve İL Başkanı koltuğuna oturdu. Gerçi çok övdüğümüz Gaziantep’te bile sıkıntılar hat safhada olmasına rağmen, yine de helal olsun dedirten cinsten İL Başkanlarını seçtiler. Peki biz! İSTEMEZUK diyoruz başka da bir şey demiyoruz.

Peki niye İSTEMUZUK diyoruz? Bu arada Kırmızı Plakalı ağabeyimiz de; ‘Bende istemiyorum’ diyor ama neyi istemediğini anlamış değiliz.

Bizim istemediğimiz aday mevcut İL Başkanı, pasif ve 'Emredersiniz' cinsinden. Eli önünde bağlı. Tam biat kültürü. Tamam bunun neresi kötü demeyin, şehir yıkılmış bize elini masaya koyan birisi lazım.

Bizim istediğimiz aday, aynı Fırat Görgel gibi vefa bilen, şehir için elinden geleni yapan ve şehri için çalışan olması!

Bizim istediğimiz aday, kendi yardımcısını sırf basının önüne çıktı diye azarlayan değil, yanında durupta birlikte poz veren bir aday olmasıydı. Ne yazık ki, her türlü  olayda başrol olan şehrim kadına şiddet konusun da bir kere daha TT olmuştu.

Bizim istediğimiz aday, özel sektöre hakim, lafı sözü dinlenen, iş için kendisinin yanına geleni eli boş döndürmeyen birisinin olması. Ne yazik ki mevcut başkan bırakın birine iş bulmayı; ‘Bakın nasıl konuştum’ diyecek kadar etrafından bir haber.

▪️▪️▪️

Bizim hikayede aynı şu misale döndü;

"Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah’a dua etmiş ve ’Yarabbim bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim’ demiş... Dua tutmuş; Davut, kızının adını Ayşe koymuş... Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş. Hz. Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş ve ’Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et’ demiş..."

Dinleyenlerden biri dayanamamış:

"Yahu bunun neresini düzelteyim... Hz. Davut değil Hz. İbrahim, kız değil erkek, Ayşe değil İsmail, Azrail değil Cebrail, kurban edilen de keçi değil koç olacaktı!"

Bizde diyoruz bakalım IMDBS’i düşük, sadece Kırmızı Plakalı ağabeyleri emredersiniz diyen mevcut başkan mı olacak yoksa halkın içinden birisi mi olacak?

▪️▪️▪️

TÜRKOĞLU BAYA KARIŞIK PEKİ BUNA KİM ÜZÜLÜR? 

El elin eşeğini türkü çağırarak ararmış. Bu misal gibi Türkoğlu’nda şu anda mevcut Belediye Başkanına bayağı bir tepki var. İddialara göre, Türkoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili ile Fen İşleri Çavuşu belediye içinde kavga etmiş. Konu başkana intikal edince de birbirinden şikayetçi olun demiş. Yani olayı sulh etmeyen başkan kavgayı daha da derin hale getirmiş. 

Yine iddialara göre belediye meclis üyeleri başkana küsmüşler. Yine daha da vahim iddialara göre belediye binasının içinde her gün kavga olmaya başlamış. Sebebi ise daha vahim; ‘Ben senin için 6 ay karımdan ayrı kaldım, şimdi bunun karşılığı bu mu?’ diyen bir çok Türkoğlulu Mehmet Karaca yönetimine ateş püskürüyormuş. 

Bu olaya da şöyle bir misal verelim;

Sultan Abdulhamithan, ‘Benden sonra bu devleti 10 yıl idare etsinler, 100 yıl idare etmiş sayacağım’ demişti. Ulu hakan Tahttan indirildikten 9 yıl 6 ay 3 gün sonra, yani 10 yılın dolmasına 6 ay kala Osmanlı Devleti yıkılmıştı. Osman Okumuş’un eserlerinin üstüne bırakın eser koymayı mevcut eserleri koruma altına alsınlar, Türkoğlu 10 yıl yatırım almış sayılır. Birde Türkoğlu halkı bu aralar; ‘Kendim ettim kendim buldum’ şarkısını çok dinliyormuş.

Kalın sağlıcakla!.