ESKİ Kahramanmaraş Belediyesi ve İmar Skandalları ile ilgili yazdığım yıllarda…
O zamanın İmar Müdürü şöyle demişti:
‘’Abi bu yazdığın belgeleri nerden alıyorsun?’’
Peşine adam taktım…
Takip ettirdim…
Kimler senin yanına geliyor?
Kimlerle arkadaşlık ediyorsun?
Tüm personellere soruşturma açtırdım…
İfadeler aldırdım…
Bir ipucu bulamadım…
İnanın gülmüştüm…
Hem de çok…
Üsteledikçe üstelemişti…
İbrahim Tatlıses’in söylediği türkü gibi…
Haydi söyle;
-O BELGELERİ NASIL ALDIN?
-KİMDEN ALDIN?
-KİM GETİRİYOR?
Haydi söyle, ne olur söyle…
*
Baktım elinden kurtulamayacağım…
Bak söylerim ama sende kimseye söylemeyeceksin…
Söz demişti…
Eğildim…
Kulağına…
Dedim ki:
‘’Akşam Belediye kapıları kapanmadan ‘tuvalete’ kendi adamımı saklıyorum…
Mesai bitip el ayak çekilince, adamım oradan çıkıp, arşiv odasındaki istediğim belgelerin fotoğrafını çekiyor…
Aynı plan üzerine…
Sabah Belediye kapıları tam açılacakken adamım ‘tuvalete’ giriyor…
Mesai başlayınca sanki yeni gelmiş biri gibi elini kolunu sallayıp çıkıyor…
Belgeler elime ulaşıyor’’ dedim.
Gözleri fal taşı gibi açılan İmar Müdürünün…
Her akşam ‘tuvaletleri’ belediyenin kapıları kapanmadan kontrol ettirdiğinin haberini alınca, kahkahayı basmıştım…
*
Şimdi ki Büyükşehir ise tam bir curcuna…
Herkes mutsuz da, mutluymuş gibi gözükmeye çalışıyor…
Yani anlayacağınız…
Öyle ‘tuvaletlere’ adam saklamama gerek yok…
Öyle bir anlatıyor anlatıyor ki…
Sanırsınız bağrı yanık sevdaya tutulmuş gibi…
Eeee bizde, haber kaynağımızı Allah’a şükür bugüne kadar satmadığımıza göre…
Çok belgeler gün yüzüne çıkacak gibi duruyor…
*
Meraktan öldürme bizi, çıkaracaksan çıkar dediğinizi duyar gibiyim…
Meraklı Melahat’tan kötüsünüz…:)
Boyacı küpü mü bu?
Taşların yerli yerine oturması, imzaların atılması gerekir…
Bekleyiniz azıcık…
Merak ediniz…
Ne demiş şair:
‘’Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen; O hayat her şeye bedeldir’’. Özdemir Asaf
*
‘’Ve bizde bu şehri, canımızdan çok seviyoruz…’’