KISSADAN bir hisse…
Yıllar yıllar önce, 3 erkek kardeş babaları öldüğünde 17 adet deveyi miras olarak alırlar.
Babanın bıraktığı vasiyetnameye göre;
Develerin yarısı ilk doğan oğluna,
Üçte biri ikinci oğluna,
Dokuzda biri de en küçük oğluna bırakılacaktır.
Babalarının yasını tuttuktan sonra, kardeşler develeri paylaşmak için bir araya gelirler.
Ortada büyük bir sorun vardır:
En büyük kardeş, 17 devenin yarısının 8,5 deve olduğunu biliyordu. İkinci kardeşte payına düşenin 5⅔ deve olduğunun farkındaydı. En küçük kardeşte babasının bıraktığı vasiyete göre kendisine 1 tam ve 8/9 deve düştüğünü biliyordu.
Kardeşler ortaya çıkan paylara şaşırmışlardı. Çünkü vasiyete göre hareket ederlerse develerden en az iki tanesini parçalamak zorundalardı.
Problemi çözmek için takip eden gün, köyün bilgesinin kapısını çaldılar.
Bilge adam onları dikkatle dinledikten sonra şöyle dedi:
''Sizler çok iyi evlatlar olmalısınız ki babanız size böyle bir miras bırakmış. Madem öyle ben de babanıza layık olduğunuz için develerimden birini size veriyorum ki sorunu çözmüş olalım.''
Kardeşler bilge adamın tavrına hayran kaldılar ve aniden gelen ekstra bir deve ile 18 deveye sahip olduklarından memnun oldular.
''Şimdi kaç tane deve almalısınız?'' diye sordu bilge adam en büyük erkek kardeşe;''Yarısı'' dedi en büyük kardeş.''Yani 18’in yarısı 9 deve''
''Üçte birini alacağım'' dedi ikinci kardeş, ''Yani 18 devenin üçte biri 6''
''1/9’u da bana miras kaldı” dedi en küçük erkek kardeş, “Yani 18’in 1 / 9’u 2”
Bilge adam başıyla onayladı ve dedi ki ''9 artı 6 artı 2 = 17 deveye'' eşittir.
O halde bana devemi geri verin…
*
Bu hikâyeyi niye anlattım?
Bir defa her şeyden önce matematiğin ne denli çekici, büyülü ve beyin tokatlayıcı bir tarafı olduğunu görmenizi, bununla birlikte kurallara moto-mot yani sıkı sıkıya uymanın kimi zaman bizleri dezavantajlı pozisyona düşürebileceğini de göstermek istedim.
*
Önceki gün bir dostum aradı ve dedi ki:
Yahu bizim cemiyet bir kararın altına imza atmış, kararda şöyle yazıyordu:
''A gurubu fiyat tarifesi 800, B gurubu fiyat tarifesi 600, C gurubu fiyat tarifesi 400…
Tarifedeki rakamlar 5 gün süreli ilan bedeli olup daha fazla süreli ilanlar için ilave ödeme yapılmaz. Her ilan idarece belirlenecek süre kadar yayınlanır ve 5 günden az süreli ilanlarda tablodaki bedel her gün için yüzde 10 eksik ödenir. Tablodaki bedeller karşılama ve TAM BANNER ilan bedeli olup daha küçük ebatlı ilanlar da idare yüzde 50’ye kadar indirim yapma yetkisine sahiptir. Yerel günlük ve haftalık gazetelere resmi tarifeden ilan verilecektir.
Gazeteci Cemiyetleri olarak aldığımız yukarıdaki kararlara uymayan haber siteleri/yöneticileri ile ilgili tüm cemiyetlerimiz ortak tavır sergileyerek bir bildiri yayınlayacak ve ilgili kişi/site bu çalışmadan yararlanamayacaktır.''
Ben bu karar gereği senin facebook’tan Ekinözü sağlık hizmetleri temel atma törenini billboardlara yapıştırılıp, tarih-saat ve kimin temel atma törenini yapacağı yazılı olmadığını 'Tİ' ye aldığın ve paylaştığın resim üzerine, alelacele bize gönderilen Büyükşehir Belediyesinden banner ilanı bir gün olmak kaydıyla yayınladım. Ancak TAM BANNER ilanı yayınlamadım.
Şimdi ben kaç lira alacağım?
Vallahi dostum:
''Hep zor işleri bana bırakıyorsunuz…''
''Ben bilge kişi değilim…''
''Bu konu da bilge kişi öncelikle Cemiyet Başkanları sonra Büyükşehir Başkanı Hayrettin Güngör’dür…''
''Nede olsa yıllardır Müfettiş olarak çalışmıştır…''
''Onlara sormanız lazım'' dedim…
*
Yahu bir fikir ver, alacağımızı bilelim hiç olmazsa demesin mi?
Sordum:
Hangi guruptansın dedim…
C gurubu dedi…
Şimdi alınan karar gereği, 5 günlük ilan bedeli 400 olduğuna ve bir gün yayınladığınız göz önüne alındığında ve TAM BANNER yayınlamadığınıza göre;
- 400 TL bedel önce yarıya düşürülür…
- Yani 200 TL’ye…
- O da TAM BANNER olmadığına göre…
- O bedel de yarıya düşürülür…
- Kalır size 100 TL…
- Bu ilanın yayınlanmasına ben vesile olduğuma göre…
- Bu bedellerden de bana komisyon vereceğinize göre… :)))
- Sizin tam olarak ne kadar alacağınızı yanıma geldiğinde kulağına söylerim’’ dedim…
*
Telefondaki dostum offffladı, puffffladı, biraz kendini yokladı…
Ne yani şimdi bana ''yüz liralık adam mı diyorsun?'' dedi…
Vallahi ben demiyorum…
Sistem öyle diyor dedim…
*
‘’Nasıl ama ‘bilgelik’ yapabilmiş miyim?’’
Vesselam…