BİZİM şehrimizde tecrübeli bir gazetecinin söylediği her kulis bilgisi hep doğru çıkıyor…
Bu da; 30 yılı aşkın bu şehirde gazetecilik yapmasının faktörü olsa gerek…
Dün akşam demesin mi?
''Her şey 12. Şubat Kurtuluş Bayramı sonrasına kalmış…''
Ne kalmış dedim…
''Bekle bekle'' dedi…
Tam kalkıp gideceği anda…
''Kaski…''
''Kaski’yi takip et'' demesin mi?
*
Hoppala aldı beni bir merak…
Kaski de ne oluyor ki?
''Durmadan Genel Müdür, Genel Müdür yardımcısı atanıyor, 3 ay dolmadan istifa ediyor.'' dedim…
İmalı ve tebessüm dolu gözlerle bakıp gitti…
*
Hemen sağı solu bir yokladım…
Aldığım kulis bilgisine göre bir istifa dilekçesi verildiği ve bu dilekçenin 12.Şubat Kurtuluş Bayramı sonrasına bırakıldığı duyumlarını aldım…
Neden verilmiş?
Niye vermiş?
Gibi sorularla olayı deşerken…
İstifa dilekçesini veren kişinin, ''Burada yıllardır çalışmış tecrübeli isimler adeta kızağa alınıp, yerlerine genelde il dışından tecrübesiz ve şehri bilmeyen kişiler getirilmesine ve bu şehrin çocukları olan tecrübeli isimlerle çalışmak istemesine’’ karşı çıkıldığı için istifa dilekçesi verdiği iddia ediliyor…
Ve istifa dilekçesinin 12.Şubat Kurtuluş Bayramı sonrasına bırakıldığı belirtiliyor…
Sebebi ise…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şehre geleceği düşünülerek böyle bir çıkmazın içine girmemek ve kamuoyunda çalkantılara sebep vermemek adına istifa dilekçesini Başkan Güngör’ün beklemeye aldığı dilden dile konuşuluyor…
*
Ben onu bunu bilmemde:
1.'nci yılını dolduracak olan Başkan Güngör’ün hala kadro sorunuyla boğuşmasına anlam veremiyorum…
Belediyenin hafızası kaybolmuş bu şehirde kimsenin umurunda değil…
Milletvekillerini dinlemeyen, AK Parti Genel Başkan yardımcısı Mahir Ünal’ın bile riske girerek Kahramanmaraş yerel medyasında yapmaya çalıştığı ve sonradan ''ben yokum artık'' dediği bir yapılanma olayını bile, iddia odur ki; ''bana mı sordunuz kategori yapmayı? Ben istediğimle çalışırım'' diyen…
Başkanı Güngör’e diyorum ki:
12.Şubat Kurtuluş Bayramı da geçer…
Allah ömür verirse daha nice Bayramlar görürüz…
Sizle mi görürüz? Yoksa sizsiz mi görürüz? Onu bilemem…
Bildiğim bir şey varsa…
Önce siz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eğer gelecek olursa 12.Şubat Stadyumunda bir ağırlayıverin…
Aman ha cılız mılız bir kalabalık olmasın…
Hınca hınç, o stadyumu bir doldurun…
Nasıl doldurursanız öyle doldurun…
İster bindirme kıtayla…
İster bilmem neyle…
Demedi demeyin…
Sonra alimallah fırçayı yiyiverirsiniz…
***
DİPNOT: Şubat ayının ilk haftasında TEKKE’yi yıkıyorduk ya! Başkan Güngör öyle diyordu! Vallahi dört gözle bekliyoruz… Hem de kınalı bir koç keseceğim… Hani tarihi kalemiz de yılbaşında açıldıydı ya güya!
