Kahramanmaraş'ın en etkin haber sitesi kanal Maraş Köşe Yazarı Mustafa Karaaslan bugünkü yazısında ''Bu şarkı burada bitmez diyordu ya Ak Parti...'' diye yazdı.
HER canlı fanidir…
Baki olan yalnızca Allah'tır.
Her başlangıç bir bitişe, her yokuş bir inişe mahkûmdur.
Sosyolojik kuraldır: İnsanlar gibi felsefeler ve devlet, ideoloji de ölümlüdür.
Efendimiz iki cihan serveri Hz.Muhammed (sav)'e kalmayan dünya, hiç kimseye kalmaz.
*
Hani demişler ya; ‘’Mahkeme kadıya mülk değildir.’’
Dolayısıyla 20 yıldır iktidarda olan Ak Parti de bir bitişin, tükenişin eşiğindedir.
*
Neden böyle söylüyorum…
Birçok sebebi var.
Ama ben, kendisine hiçbir zaman oy vermediğim Süleyman Demirel'in sözünden yola çıkarak, bugün Ak Parti'nin bitişin eşiğinde olduğunu söylemek istiyorum.
*
Rahmetli Demirel’e, Vatan gazetesindeki son röportajında Semra-Bilal Çetin çifti şöyle sormuştu: "Bir iktidar, ne zaman düşüşe geçer?’’
Siyasetin duayeni ve gelmiş geçmiş en büyük ismi Demirel'in bu soruya cevabı şu olmuştu: "Ankara’nın sorunlarıyla halkın sorunları farklılaşmaya başladığında!"
*
Evet, yine Demirel'in tencere teorisi gerçeği vardır.
‘’Tencerenin devirmeyeceği iktidar yoktur’’ derdi Rahmetli Demirel.
*
Bugün gelinen noktada Ankara'nın sorunları ile halkın sorunları başkalaştı.
Halkın yanıp kavrulduğu, pahalılıktan inlediği, zamlar Ankara'nın umrunda değil.
Tencere kaynamamış, vatandaş evine ekmek götürememiş, Benzin-mazot 15 lirayı geçmiş, elektrik, doğalgaz pahalanmış, halk sokaklara dökülmüş, geçim derdi zoralmış, Ankara'nın hiç umrunda değil.
Çünkü Ankara'nın derdi başka.
Onların tuzu kuru, yüklerini tutmuşlar. Halk inlemiş umurlarında mı?
*
Aşkta da, siyasette de, tükeniş alametleri aynıdır…
*
Dikkat buyurun:
Ahh ahh, o makamlar ve koltuklar o kadar tatlı ki, bırakıp gitmek çok zor.
Küçük bir bebeğin ağzından yalancı memesini aldığınızda nasıl ağlıyorsa, siyasetçi de koltuğunu kaybettiğinde öyle ağlar.
Çok müzmin bir hastalıktır siyaset.
*
Siyasetçinin iki gömleği vardır derdi Demirel; ‘’Birisi idamlık, diğeri bayramlık.’’
*
Ak Parti; 20 yıldır bayramlık gömlekle gezdi. Şimdi idamlık gömleğini kendi eliyle giydi…
Artık yaptığı icraatlarla ayağına değil kalbine sıkıyor…
Vakit dolunca gitmek kolay değil…
Siyaset gibi aşkta da kabullenmek zor, ayak diretilir başta.
Siyasetçinin halkla, aşığın maşukla arasında takip etmesi gereken şey, ortak ilginin sürüp sürmediğidir.
Aşkta soğuma ve sevgide solma başlamışsa, hele bir de saygı da tükenmişse, işte o zaman aşk da bitmiştir.
Aşkı ve evliliği sürekli kılan sevgi, saygı, anlayıştır.
*
Tıpkı bunun gibi; Ak Parti de gönüllerden çıktıkça, aradaki sevgi seli tükendikçe, yani halktan uzaklaştıkça bitiş ve çöküş mukadderdir.
*
AK Parti nerede yanlış yapmıştır?
Liyakatsiz insanları göreve getirmek için aday yaptığında… (Mesela KMBB sinde olduğu gibi)
Ve parayı bulunca…
‘’Para AK Parti’yi değiştirdi’’ demiştir, AK Parti'nin bir Kurucular Kurulu üyesi…
*
Kibir ile halka yaklaşmak, halkla bütünleşmek imkânsızdır…
*
Bir sefer gönülden düşersen o gönle tekrar girmek zordur…
*
Bu şarkı burada bitmez diyordu ya Ak Parti, maalesef şarkı bitti dostlar…
Hem de bu şarkıyı ne yazık ki kendi eliyle bitiriyor…
*
Hani ne demişler; ‘’Ne edersen kendine, edersin kendi kendine…’’