Hayrettin Başkan!
 

Her şeyi ben bilirim, bu işin kitabını ben yazdım, kimse bana akıl veremez, hiç kimse elini kolunu sallayarak makam katına çıkamaz, ben istemediğim sürece benimle kimse görüşemez, böbürlenme içerisinde, bir nevi seçimlerden bu yana Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nde korku imparatorluğuna dayalı bir iklim oluşturmuşsunuz ya!
 

O yüzden kimse yanınıza çıkmayı bırakın, bir şeyler söylemeyi akıl etmez diye düşünerek bir kez daha söylüyorum:
 

İlçe Belediyelerine ahkâm keserek, beni eleştiren gazetecilerle kim samimi oluyor veya konuşuyorsa ona karşı tepkimi koyarım diyerek, nikâh törenlerinde boy boy fotoğraf çektirip sosyal medya hesabından paylaşarak, şaka yapayım, espri yapayım, şirin görüneyim derken, bir sürü pot’lar kırarak…
 

Maalesef iyi bir başlangıç yapamadınız…
 

Kadro, kadro diyerek…
 

Bu şehrin Belediyedeki hafızalarını yok ettiniz…
 

Belediye içerisinde insanların birbirleri ile kucaklaşmasını değil…
 

Birbirlerinden uzaklaşmasını…
 

En önemlisi…
 

Sevgisizliği aşıladınız…
 

Kendinize küstürdünüz…
 

Halkla beni, Aksu TV bütünleştirir, o bana yeter dediniz…
 

İzlenmediğini düşünemediniz…
 

Yerel basını bir öcü gibi gördünüz…
 

Etrafınızdan uzaklaştırdınız…
 

Her şeyi paraya bağladınız…
 

Oysa gönüllere girmeniz yeterliydi…
 

*
 

Bakın dün sizin kendi hesabınızdan paylaştığınız resimler her şeyi ortaya koyuyor…
 

Ve diyorsunuz ki:
 

''Cumhurbaşkanlığımızın himayelerinde yürütülen, Kahramanmaraş’ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yılı etkinliklerini tanıtım toplantımızı gerçekleştirdik. Teşrifleri için tüm hemşehrilerime teşekkürlerimi sunuyorum.''
 

*
 

Ya bırakın şu bürokrat konuşmalarınızı…
 

Ankara da değilsiniz artık…
 

Kahramanmaraş’tasınız…
 

''Hemşehrilerim'' kelimesi Ankara da kalmalı artık…
 

*
 

Halk nerde, nerede Hayrettin Başkan?
 

Ben ona bakarım…
 

Ağzınızdan dökülen sözlerin samimiyetine bakarım…
 

Minnacık salonu bile dolduramamışsınız?
 

Bir danışmanınız (şükür ki yok) veya meşhur basın müdürlüğünüzden hiç kimse, bu fotoğrafı paylaşmayalım demeyi aklına getirmiyor mu?
 

Boş salonu göstermeyelim Başkanım, iyi olmaz, eleştiri gelir, demiyor mu?
 


 

Kalkmışınız bir de ''Teşrifleriniz için tüm hemşehrilerime teşekkürlerimi sunuyorum'' diyorsunuz…
 

*
 

Şimdi bana…
 

Oturanları görmüyor musun? Diyebilirsiniz…
 

Haklısınız…
 

Ancak…
 

Vallahi isim isim say deseniz…
 

Resimlere bakarak buradan sayarım…
 

Çünkü orada olması gerekenler o salonda…
 

*
 

Demem odur ki:
 

Öyle Cuma namazı sonrası pilav dağıtmakla…
 

Havai fişekleri atmakla…
 

Kaleden Tekke mahallesine doğru beyaz ışıkları yakmakla…
 

Hele hele Tavşan Momo’yla…
 

Kahramanmaraş’ın 100.yıl kutlamasını yapacağınız anlaşıldı…
 

*
 

Bakın buradan size dostane tavsiyem…
 

En azından bir süreliğine de olsa...
 

Şu kibirlenmeyi bir kenara bırakıp, harıl harıl çalışmaya, envanter çıkarmaya, ''bir aylık, iki aylık, üç aylık acil eylem planlar'' ortaya koymaya, belediye içerisindeki yapılanma adına yaptığınız atamaları tamamlamaya, yapılması hemen mümkün olan verilmiş sözleri yerine getirmeye...
 

Şiddetle ihtiyaç var.
 

Bakın Tekke mahallesine verdiğiniz ''Şubat ayında Allah’tan bir şey olmazsa ilk etap başlayaca'' sözünüzü yerine getirmeye şurada 25 gün kaldı…
 

Sayılı günler çok çabuk geçer…
 

*
 

Şimdi bana ''Sana soran mı oldu? Aklını kendine sakla'' da diyebilirsiniz tabii.
 

Hepsine eyvallah!
 

*
 

Ama şunu belirtmeliyim ki:
 

Halkın AK Parti’den hızla uzaklaştığını veya uzaklaştırdığınızı fark etmiyor olabilirsiniz…
 

Etrafta olan biteni, konuşulanı, konuşulanları, görmüyor, duymuyor, olabilirsiniz…
 

AK Parti’nin ''Gönül Belediyeciliği'' sloganına aykırı bir şekilde…
 

Bu şehre gönülleri fethetmeye değil, maalesef yıkmaya gelmişiniz…
 

Umarım Ankara, bu hatalarınızı görüyordur…
 

Görmüyorsa…
 

O da kendisinin bileceği iştir…
 

Çünkü…
 

''Dost acı söyler…''