İsmail Balakan…

Kim mi?

SGK eski il Müdürü…

Karamanlı mahallemizin bir evladı…

Güler yüzlü…

Sıcak…

Samimi…

Milli görüş çizgisinden gelen vatansever ve Milletini seven değerli bir kardeşimiz...

Hani derler ya!

Adam gibi adam…

Yüzyıllardır Karamanlı, Tekke ve Mağralı kardeş mahalle olmuş…

Rahmetli babam anlatırdı…

Bu mahalleler ile sapan döğüşü yaptıklarını…

Ama hiçbir zaman düşman olmadıklarını…

Malumunuz şehrimiz göç almaya başladı…

Değişik vilayetlerden şehrimize gelenler…

Ve bu şehri mesken tutanlar…

Bu şehrin ekmeğini yiyip zengin olanlar…

Otel yapanlar…

Fabrika kuranlar…

Hani derler ya!

Dağdan gelip bağdakini kovmak…

İşte öyle bir şey…

İsmail Balakan geçen günlerde görevden alındı…

Niye aldınız kardeşim SGK İl müdürünü diyen bir Allah’ın kulu çıkmıyor…

Zimmetine para mı geçirdi?

Usulsüz işlem mi yaptı?

Adam mı kayırdı?

Bildiğim, duyduğum kadarıyla bunların hiç biri yok…

Peki, ne yaptı kardeşim…

Devletinin yanında durmak suç mu oldu?

İddiaya göre, Bimer’den gelen yazılı bir evrakı işleme koydu diye, eline ceza kâğıdını alıp, bir ilin SGK Müdürünün odasına girip, ya bu ceza makbuzu kaldırılır, iptal edilir, ya da bu koltuktan olursun diyen zat-ı muhtereme sesleniyorum.

Sahi sen bu cesareti nerden alıyorsun?

Zengin olmandan mı?

Devletten ihale alıp ikili ilişkilerine güvenmenden mi?

Yoksa!

Dayın mı Bakan?

Amcan mı Bakan?

Ya da Bakan Yardımcısı hısımın yada hemşerin mi var?

Söyle de bilelim kardeşim…

Sigortasız işçi çalıştır…

Devletin SGK Kurumu bunu gelip tespit yapsın…

Ve sen bu cezayı ödememek için bu şehrin bir evladının görev yaptığı SGK İl Müdürü odasına dal ve ona posta koy…

Vay benim şehrime vay…

Nerde benim Başbakan Yardımcım…

Nerde benim Allı Şanlı milletvekillerim…

Olmadı beyler, olmadı…

Kusura bakmayın…

Kendi şehrinizin bir evladına sahip çıkamadınız?

Bundan sonra hangi siyasetçi gidip o otel de basın toplantısı yapacak, ya da iftar yemeği verecek bakacağım…

Ve şimdiden yazıyorum…

O otelde basın toplantısı veya iftar yemeği veren her kim siyasetçi olursa olsun, onu bu işte işbirlikçi ilan edeceğim…

Ya bu şehrin çocuklarına sahip çıkarsınız…

Ya da o koltukta oturmazsınız…