Kahramanmaraş'ın en etkin haber sitesi köşe yazarı Mustafa Karaaslan bugünkü yazısında ''Doğru haber yapında yiğitliğinizi göreyim!'' diye yazdı.

Son günlerde Kahramanmaraş’ta görev alan Ulusal haber ajans muhabirleri, birbiri ardına depremde yıkılan binaların müteahhitlerini hedef tahtasına koymaktalar…

Doğru yanlış, haklı haksız demeden, vur abalıya misali…

Yok şu binanın bilirkişi raporu geldi…

Yok bu binanın bilirkişi raporu geldi…

Şöyle eksiklik varmış!

Böyle noksanlık varmış!

Türünden haber yapan yapana…

Kolayına kaçıyorlar…

Çünkü gerçek sorumluları veya suçluları ortaya çıkarıp yazmaya, onlarla ilgili haber yapmaya cesaret edemiyorlar…

En kolay hedef, binaları yapan varsa, yoksa Müteahhitler...

Gerçek sorumluları veya suçluları yazarlarsa işin ucu nereye varacak çok iyi biliyorlar…

Bakın sizleri uyarıyorum…

Yarın bir gün utanacağınız haberleri yapmaktan vazgeçin. İnsanları toplum önüne suçlu ilan etmek için çırpınmayın…

Araştırın…

Sorun sorgulayın…

Elinize mikrofon alıp, ahkâm kesmeyin!

1975-1999-2007 ve 2018 yıllarında deprem şartnamelerini değiştiren Devletin ilgili kurumlarına şunu sorun:

Eski deprem şartnameleri ile yapılan binalara, yeni deprem şartnameleri yürürlüğe girdiğinde, önlem olarak ne yaptıklarını sorun!..

Göz göre göre insanları, yaşadıkları beton tabutlar içinde ölüme mahkum eden, önlem almayan, ikaz etmeyen hangi kurum veya kurumlar olduğunu sorun!..

Bunları sormaya göbeğinizin altı atar mı?

Doğruları öğrenip yazmaya cesaretiniz yeter mi?

Afad Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar’ın 2 Ekim 2023 tarihinde Youtube’daki açıklamasını dinlediniz mi?

İlk 2 dakika içerisinde kaç deprem olmuş, büyüklüğü ivme değeri, yeryüzüne yakınlığı ile ilgili açın bir dinleyin ve öğrenin…

Bir şey daha öğrenin!..

2000 yılı öncesi yapılan binaların, oluşan 06.02.2023 tarihindeki depreme dayanamayacağını öğrenin…

Konya Teknik Üniversitesi Bilirkişi Heyeti bu konuda şöyle rapor yazmış: “Oluşan deprem yer ivmelerinin çok yüksek olduğu, Mevcut depremin 2000 yılı öncesi yapılarda ortaya koyduğu ciddi yıkımın 1975 deprem yönetmeliğindeki esaslarla karşılamasının mümkün olmadığını” alın okuyun…

Hemen belirteyim; 1975 deprem yönetmeliğinde verilen tasarım ivme değeri 0,30g dir. 2018 deprem yönetmeliğinde ise 0,40g dir...

Oluşan deprem yer ivmesi değeri 2,2g dir...

Yani kaç kat daha fazla olduğunu bir bilene sorup öğrenin…

Bir şey daha öğrenin…

Zemin değerlerini öğrenin…

1981 ve 2014 yılında onaylanan İmar Planında zemin ile ilgili bir Mikro Bölgeleme Raporu olup olmadığını öğrenin…

Hadi bu konuda sizi yormayayım. Yok arkadaş yok…

İnsanları göz göre yerleşime açılmayacak arazileri imara açarak ve yüksek kat izni vererek ölmelerine göz yumanları öğrenin… (Biliyorsunuz zaten)

Bozuk zemine 10 kat 15 kat İmar Planında yapı izninin nasıl verildiğini öğrenin…

Öğrenin Ü’len öğrenin…

Depremden sonra; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Yükselen isimli firmaya yaptırdıkları Mikro Bölgeleme zemin etüt Raporu sonucunda kaç hektarlık bir alanın imara (Yerleşime) kapatıldığını öğrenin…

Bu yerleşime kapatılan alanlarda kaç binanın yıkıldığını öğrenin…

Öğrenin ki, doğruları haber yapın…

Dolayısıyla yıkılan bir binadan dolayı, hemen Müteahhitleri, Mühendisleri suçlu ilan etmekten vazgeçin…

Şunu unutmayın ki;
Devletin ilgili kumlarının öngöremediği şiddet de asrın felaketi denilen bir deprem meydana gelmiş, deprem yönetmeliğinde verilen tasarım ivme değerleri oluşan deprem ivme değerleri karşısında yetersiz kalmış, zemin ile ilgili imar planına esas almak üzere Mikro Bölgeleme etüt raporu alınmadan araziler İmara açılmış, tüm bu olumsuzluklar ortada iken binayı yapan Müteahhitleri toplum önüne atmak ne hukuka ne vicdana sığar…

Size bir şey şöyleyim mi?

2000 yılı öncesi yapılan bir binada oturan herhangi bir vatandaşa “Çık arkadaş bu binadan, bu bina depremde yıkılır” denilseydi o vatandaş oturduğu binadan çıkar mıydı?

Tabi ki çıkmazdı…

Ancak Devlet olarak, önlem almak adına o vatandaşı o binadan çıkarabilirdi…

Böyle bir adım atıldı mı?

Hayır…

Halk uyarıldı mı?

Hayır...

Biz Millet olarak zaten neme lazımcı bir Milletiz!..

Deprem olmuş, binlerce canlar, cananlar enkaz altında can vermiş, bizi yönetenler çıkmış şimdi diyor ki:

“Binanızı yenileyin, Yarısı bizden, alın size hibe, kredi”

Ben de diyorum ki;

Be, Mübarek deprem olmadan önce, bunları açıklasaydınız daha iyi olmaz mıydı?

Aklınız yeni mi başınıza geldi?

Velhasıl bizim şehirde görev yapan Ajans Muhabirlerine sesleniyorum:

Göbeğinizin altı atıyorsa!..

2020 Afad Raporunu sümen altı edenleri…

2000 yılı öncesi yapılan binalarda oturanları ikaz etmeyenleri…

Depremden önce zemin ile ilgili Mikro Bölgeleme etüt raporu hazırlatmayanları…

Yerleşime açılmaması gereken yerleri imara açanları…

Haber yapında yiğitliğinizi göreyim…

Yapabilir misiniz?

Tabi ki Hayır…

Ancak şunu unutmayın, Kamuoyu kimin sorumlu ve suçlu olduğunu çok iyi biliyor...

Siz siz olun yanlıştan vazgeçin ve, vicdanınızın sesini dinleyin…

Eğer vicdanınızın sesine kulak vermiyorsanız size dostane bir tavsiyem var; Muhteremler; 

“Zaman geçer, devir döner”
“Keser döner, sap döner”

Almayın mazlumun ahını çıkar aheste aheste…